Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/41390 E. 2018/21 K. 15.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/41390
KARAR NO : 2018/21
KARAR TARİHİ : 15.01.2018

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, davalı TOKİ ile imzaladığı …… Toplu Konut Projesi Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin 3. maddesine göre taşınmazın teslim tarihinin sözleşme tarihinden itibaren 24 ay olduğunu, ancak dairenin 12 aylık gecikme ile teslim edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 3.301,00 TL kira kaybının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini 11.241.50 TL’ye çıkartmıştır.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 11.241.50 TL nın 3.301,00 TL’ sinin dava, kalanın ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, eldeki davada davalı ile aralarında imzalanan sözleşmede dava konusu dairenin teslim süresinin 24 ay olarak kararlaştırılmış olmasına rağmen idarenin daireyi geç teslim ettiğinden bahisle geç teslimden kaynaklı tazminat isteminde bulunmaktadır. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3. maddesinde “Gayrimenkulün inşasının bitirilmesi, geçici kabulün yapılması, alıcıya teslimi için öngörülen tahmin süre iş bu sözleşme tarihinden itibaren 24 aydır” düzenlemesi, kararlaştırılmış ise de, aynı maddenin 3. bendinde idarece, teslim borcunun ifasında temerrüde esas kesin sürenin sözleşme tarihinden itibaren 30 ay olup, bu sürenin aşılamayacağı düzenlenmiştir. Şu halde, taraflar arasındaki sözleşmenin 3.maddesi hükmüne göre, satışa konu yapılan dairenin, sözleşme tarihinden itibaren 30 ay içerisinde teslim edilmesi gerekmektedir. Sözleşmenin anılan bu hükmündeki ifa zamanının kesin vade niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Bu sürenin dolmasıyla ayrıca bir ihtara gerek olmaksızın borçlunun temerrüdü gerçekleşir. Sözleşmede öngörülen 24 aylık inşaat süresinin, dairenin teslim süresi olarak kabulü olanaklı değildir. Nitekim HGK’nun 2015/3-819 Esas, 2015/2479 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Hal böyle olunca mahkemece, sözleşme tarihinden itibaren 30 ay sonra davalının daireyi teslim etme yükümlülüğü bulunduğu kabul edilerek bu tarih ile teslim edilme tarihi arasındaki kira kaybından davalının sorumlu olduğu gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.