Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/39283 E. 2017/3676 K. 23.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/39283
KARAR NO : 2017/3676
KARAR TARİHİ : 23.03.2017

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki teminatın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı arasında 21.12.2009 tarihli 3 yıl süreli “CNG’li otobüslere ait 5 adet doğalgaz dolum istasyonu için yedek parça temini işine ait birim fiyat mal alımı sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme kapsamında davalıya 132,704,37 Euro’luk teminat mektubu verildiğini, edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, teslim edilen yedek parçaların garanti süreleri de sona erdiğinde banka teminat mektubunun iadesini talep ettiğini, davalı idarenin daha önce teslim edilmiş 4 kalem yedek parçanın zamanında teslim edilmediğini ileri sürerek şirket aleyhine 184.781,92TL’lik gecikme cezası tahakkuk ettirdiğini, bu bedel ödenmeden teminat mektubunu iade etmeyeceğini, hazineye irad kaydedeceğini bildirdiğini ,yapılan bu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek teminat mektubunu iadesine hükmedilmesini istemiştir.
Davalılar; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3 fıkrası uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, somut olayda uyuşmazlık, sözleşme şartlarına uygun ifaya rağmen teminat mektubunun iade edilmediği iddiasına ilişkindir. Davalı, tacir olmadığı gibi eldeki davada Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir. Hal böyle olunca davaya bakmaya ticaret mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. O halde mahkemece, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan bahisl görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esasına girilerek karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan 3.156,00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.