Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/36114 E. 2015/36232 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/36114
KARAR NO : 2015/36232
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalcı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, avukat olduğunu, davalıya vekaleten dava yürüttüğünü, ancak davalının kendisini haksız olarak azledip vekalet ücreti de ödemediğini ileri sürerek, 3.000TL vekalet ücreti alacağının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalıya tebligat çıkartılmamıştır.
Mahkemece, taraflar arasında tüketici işlemi olarak kabul edilen vekalet sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, bu tür işlemlerden doğan davalara bakmakla Tüketici Mahkemesinin görevli bulunduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada davacı avukat, müvekkili olan davalıdan ödenmeyen vekalet ücreti alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı, ticari şirket olup 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici vasfını taşımamaktadır. Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların da 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalı şirket, tüketici yasasında tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Öte yandan davacı, dava dilekçesinde davalıya zaman ve bağımlılık ilişkisi içinde çalıştığını belirtmiş olup mahkemece taraflar arasında hizmet sözleşmesi bulunup bulunmadığı hususu üzerinde durulmamıştır. Öyle olunca mahkemece taraflar arasında hizmet sözleşmesi bulunup bulunmadığı hususu üzerinde durularak hizmet sözleşmesi varsa İş Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi, hizmet sözleşmesi yoksa taraflar arasındaki uyuşmazlık,Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre işin esasına girilerek taraf delilleri sorulup toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.