Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/35308 E. 2015/36242 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/35308
KARAR NO : 2015/36242
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar vekili, müvekkillerinin davalıdan daire satın aldıklarını, taraflar arasındaki sözleşme gereğince taksitlerde yapılacak artış oranına uyulmadığını, böylelikle fazla tahsilat yapıldığını ileri sürerek, her bir davacı için fazla tahsilat miktarı olan 700’er TL’nin davalıdan tahsilini istemiş, ıslah ile ile talebini davacı … yönünden 899,22 TL’ne, davacı … yönünden 1.009,79 TL’ne çıkarmıştır.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalı arasında düzenlenen sözleşmelerin 2.2. maddesi gereğince; taksitlerdeki artış oranı, bir önceki altı aylık dönemdeki memur maaş artış oranı, TÜFE ve ÜFE oranlarını içeren endeksler arasından en düşük olanına göre artırılacaktır. Davalı Toki taksitlerdeki artış oranını hesaplarken, ek ödemelerde dahil olarak MMAO’nı nazara almakta ve bu durumda TÜFE oranı daha düşük olduğu için, TÜFE oranına göre artış oranını hesaplamaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, MMAO’nın içinde bulunması gereken ek ödemeler düşülerek sonuca gidilmiş ve bu durumda…’nın en düşük oran olduğu görülmüştür. Hesap da bu … üzerinden yapılmıştır.
… Genel Müdürlüğünün 19.12.2006 tarihli yazısına göre;devlet memurlarının maaşlarındaki ortalama artış oranı ;2006 yılı Temmuz-Aralık döneminde ortalama %8.38;29.12.2008 tarihli yazısına göre;2008 yılı Temmuz-Aralık döneminde % 5.2 olmuştur… ek ödemelerle birlikte bir bütün olarak ele alınmalıdır.Bu durumda TÜFE yada ÜFE oranları daha düşük olduğundan, bu oranlardan hangisi daha düşük ise o oran esas alınarak hesaplama yapılmalıdır. Sonuç olarak davalı Toki’nin yaptığı hesap yönteminin doğru olduğu kabul edilerek, dosyadaki delillere göre konusunda uzman bilirkişi tarafından yeniden hesaplama yapılması ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacıların savunduğu hesaplama yöntemi uygulanarak davanın kısmen kabulü, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.