Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/34919 E. 2018/39 K. 15.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/34919
KARAR NO : 2018/39
KARAR TARİHİ : 15.01.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı şirketle yapılan 21.01.2011 tarihli sözleşme gereği davalıya avukatlık hizmeti verdiğini, sözleşmenin yürürlükte olduğu dönemde ödenen son aylık net ücretin 2.400,00-TL olduğunu, 21.01.2011 tarihli sözleşmenin 11. maddesi uyarınca sözleşmenin yenilendiğini ve şirkete ait işleri takip ettiğini, sözleşmenin 01.02.2013-01.02.2014 dönemi için yenilendikten sonra davalının 04.01.2013 tarihli elektronik posta ile sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, bunun üzerine ödenmeyen vekalet ücretini talep ettiğini, davalının 01.02.2013 tarihinde gönderdiği azilname ile kendisini azlettiğini, sözleşmenin haklı bir nedene dayanılmaksızın feshedilmesi nedeniyle azletmenin de haksız olduğunu, BK 512. maddesi uyarınca davalının 01.02.2013-01.02.2014 dönemi için 28.800,00-TL vekalet ücreti, ayrıca Sakarya İcra Mahkemesi’nin 2012/149 esas sayılı dosyasındaki 400,00-TL vekalet ücretini ödemesi gerektiğini ileri sürerek, toplam 29.200,00-TL’nin 21.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 9.040,00-TL alacağın 21.01.2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davanın kısmen reddi ile davacının işleyecek faiz türü ile 20.160,00-TL’lik fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, haksız fesih ve azil nedeniyle avukatlık hizmeti ücretine dair alacak isteminde bulunmuş; davalı, azlin haklılığını savunmuş; mahkemece dosyaya kazandırılan bilirkişi raporları da benimsenmek suretiyle azlin haksız olduğu kabul edilerek davacının tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği ve bilerek elde etmekten kaçındığı gelirin tazminattan indirilmesi gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yargılama giderleri kural olarak davada haksız çıkan tarafa yükletilir. Ayrıca haksız çıkan taraf yargılama gideri olarak vekalet ücreti ödemeye de mahkum edilir. İlkeler bunlar olmakla birlikte, taraflar arasında imzalanan 21.01.2011 tarihli sözleşmenin 1. maddesi uyarınca verilen hizmetin hukuki danışmanlık olduğu da gözetilerek, mahkemenin takdiri indirimi re’sen uygulaması nedeniyle kabul edilmeyen kısım yönünden davacının kusuru da bulunmadığı gözetilmesi gerektiği halde, bu husus dikkate alınmadan karşı taraf lehine vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK’nun 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın hüküm bölümünün (6) nolu fıkrasının tamamen karardan çıkarılarak yerine “6-Takdiri indirim uygulanmış olması sebebiyle davalı vekili yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 462,52 TL. kalan harcın davalıdan alınmasına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.