Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/34018 E. 2017/11295 K. 17.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/34018
KARAR NO : 2017/11295
KARAR TARİHİ : 17.11.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı tarafından verilen 13.08.2012 tarihli vekaletname uyarınca … Aile Mahkemesinin 2012/648 E. sayılı tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulmasına ilişkin dosyayı takip ettiğini, 26.05.2014 tarihinde haksız olarak azledildiğini, Avukatlık Kanunu’nun 164/son maddesi gereği tarifeye göre ödenmesi gereken 6.740,00 TL karşı yan vekalet ücretinin ve taraflar arasında akdedilen avukatlık ücret sözleşmesi gereği ödenmesi gereken 6.000,00 TL ücretin ödenmediğini ileri sürerek; toplam 12.740,00 TL’nin haksız azil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi;mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevsiz konusu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmesi bile mahkemece re’sen nazara alınması zorunludur. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda davalılar … Aile Mahkemesinin 2012/648 E. sayılı dosyasıyla görülen tapu iptali ve tescil ve aile konutu şerhi konulmasına ilişkin dava nedeniyle davacı avukata vekaletname vermiştir. Davalı bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğundan, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. İş bu davanın da 6502 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığı anlaşılmaktadır. O halde, uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Bu durumda mahkemece, tüketici mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması gerekirken, genel mahkeme sıfatıyla karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açılanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 102,40 TL harcın istek halinde davalılara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.