Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/32185 E. 2015/31764 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/32185
KARAR NO : 2015/31764
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 12/05/2015
NUMARASI : 2015/174-2015/633

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, emlak komisyonculuğu işi ile uğraştığını, davalı ile aralarında davacıya ait evin satışı hususunda emlak alım satım sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmeye istinaden davalıya ait taşınmazın dava dışı üçüncü kişiye satıldığını, davalının komisyon bedelini ödemediğini, 3.003 TL alacağın tahsili için yapılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, tüketici hakem heyetinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 68/1. maddesine göre; 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 68/1. maddesine göre; değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz. Buna göre, Büyükşehir statüsünde bulunan illerde il tüketici hakem heyetleri 2000 TL’nin altındaki ve 3000 TL ve üzerindeki uyuşmazlıklara bakmayacaktır. Buralarda ikamet eden tüketicilerin, 2000 TL’nin altındaki uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, 3000 TL ve üzerindeki uyuşmazlıklarda ise tüketici mahkemelerine gitmesi gerekecektir. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz. Mahkemece, tüketici hakem heyetine başvurunun zorunlu olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, somut olayda davacı, 3.003 TL komisyon hizmeti bedelinin tahsili için 21.10.2014 tarihinde icra takibinde bulunmuş, davalının itirazı üzerine 29.12.2014 tarihinde Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine itirazın iptali isteğiyle eldeki davayı açmış, asliye hukuk mahkemesince tüketici mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir. İcra takibinin yapıldığı 21.10.2014 ve itirazın iptaline ilişkin davanın açıldığı 29.12.2014 tarihi itibariyle 3.003 TL alacakla ilgili uyuşmazlığa bakma göre görevi tüketici hakem heyetine ait değildir. 3.003 TL alacakla ilgili olarak 21.10.2010 tarihinde icra takibinde bulunulmasında ve itiraz üzerine de 29.12.2014 tarihinde itirazın iptaline ilişkin olarak mahkemede dava açılmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken dava değerinin 6502 sayılı yasanın 68. maddesi gereğince Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuruda bulunmasını zorunlu kılan miktarda olduğu ve bu miktar için icra takibi yapılmasının veya mahkemeye dava açılmasının yasa gereği mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.