Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/31893 E. 2015/31434 K. 27.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/31893
KARAR NO : 2015/31434
KARAR TARİHİ : 27.10.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, öğrenci taşıma servis işi ile ,iştigal ettiğini, davalı belediyenin hurda araç satışına iştirak ederek bu amaçla araçları satın aldığını, ancak araçların nitelik itibariyle ruhsat kayıtlarında geçen araçlar ile uyuşmadığını, yanıltılarak ciddi zarara uğratıldığını ileri sürerek fazlası saklı kalmak üzere 15,163,70 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK.nun 294.maddesi gereğince mahkemece yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK.nun 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nun 298/2 maddesi ile hükmün birbirine uyumlu olması gerekir.
Somut olayda kararın gerekçesinde davacının 15,163,70 TL isteyebileceği belirtilmesine rağmen kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında 15193 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmek suretiyle kararın gerekçesiyle hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmıştır. Bu husus, az yukarıda açıklanan gerekçeli karar ve hüküm fıkrası arasındaki çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilebilmesi için usul ve yasaya aykırı olan hükmün bozulması gerekir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bent gereğince diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 27.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.