Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/30961 E. 2017/9290 K. 09.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/30961
KARAR NO : 2017/9290
KARAR TARİHİ : 09.10.2017

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-… tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacılar, davacı …’ın 23.02.2013 tarihinde davalı firmadan süper destek sözleşmesi ile 2.148,00-TL’ye … telefon satın aldığını, 26.10.2013 tarihinde telefonun davacı …’de emanet iken çalındığını, sigortalı olan ve hiçbir kusurları olmadan çalınan telefon için satıcı davalı firmayla iletişime geçerek süper destek sözleşmesine göre aynı nitelikte yeni bir telefon veya bedeli isteminde bulunduklarını, davalı firmanın pencereler iyice kapatılmadığı, herhangi bir zorlama belirtisi olmadığı takdirde çalınan telefonun bedelinin iade edilemeyeceği ve yeni bir telefon da verilemeyeceğini bildirdiğini belirterek, yeni bir telefonun teslimini, mümkün değil ise 2.148,00-TL’nin müracaat tarihinden itibaren ödenmesini istemiş, 09.12.2014 tarihli dilekçe ile davacı … davasından feragat etmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK 297. maddesinde; hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin yer alacağı belirtildikten sonra, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir.
Dosya kapsamına göre mahkemece davanın reddine karar verildiği, ancak karardan hangi davacı yönünden red kararı verildiğinin anlaşılamadığı gibi davacılardan Hediye’nin davasından HMK’nun 309. maddesi gereğince feragat etmiş olmasına rağmen bu konuda herhangi bir karar verilmediği anlaşılmakta, kararın yukarıda belirtildiği şekilde HMK 297. maddesinde yer alan hususları kapsamadığı görülmektedir. Bu itibarla mahkemece usulün 297. maddesine aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.