Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/28833 E. 2015/27796 K. 30.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/28833
KARAR NO : 2015/27796
KARAR TARİHİ : 30.09.2015

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı şirketten iki adet devremülk satın aldığını, yapılan sözleşme gereğince dairelerin 30/08/2012 tarihinde teslim edileceğinin, oluşabilecek bazı durumlara karşı bu sürenin en fazla sekiz ay uzayabileceğinin kararlaştırıldığını, bu hükme göre dairelerin en geç 01/05/2013 tarihinde teslim edilmesi gerekirken dairelerin bulunduğu blokun henüz inşa edilmeye başlanmadığını ileri sürerek kira kaybı nedeniyle toplam 3.250,00 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi;mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayda davacı, davalıdan iki adet devremülk satın aldığını, devremülkün süresinde teslim edilmediğini ileri sürerek kira kaybı istemiyle eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.