Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/28738 E. 2015/27789 K. 30.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/28738
KARAR NO : 2015/27789
KARAR TARİHİ : 30.09.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının…. İcra Müdürlüğü’nün 2013/21430 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçtiğini, dayanak olarak da 30.000,00 TL bedelli senedi gösterdiğini, bu senedin daha önce…. İcra Müdürlüğü’nün 2013/17753 sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibine konu edildiğini, şikayet neticesinde… İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/814 Esas sayılı dosyasında verilen karar ile kambiyo vasfına haiz olmadığı gerekçesi ile iptal edildiğini, davalıya hiçbir borcu olmadığını, birlikte yaşadıklarını, giderleri davalının kredi kartıyla karşıladıklarını ancak, kredi kartı ödemelerini kendisinin gerçekleştirdiğini, davalının çalışmadığını, geliri olmadığını belirterek davalıya 30.000,00 TL borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asliye ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile bir süre gayrı resmi olarak birlikte yaşadıklarını, davalının kambiyo senedine dayanarak hakkında icra takibi yaptığı ileri sürerek borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, dava konusu senedin kambiyo senedi niteliğinde olduğu, buna göre asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, dava konusu senette keşide yerinin bulunmaması nedeniyle senet kambiyo senedi niteliğinde değildir. Taraflar tacir olmadığı gibi, yargılamaya konu olan davada Ticaret Kanununda belirtilen mutlak ticari dava niteliğinde değildir. Bu itibarla davanın görüm ve çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü zorunludur. O halde mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.9.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.