Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/28732 E. 2015/36592 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/28732
KARAR NO : 2015/36592
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar,davalının inşa ettiği … ..projesinden taşınmaz satın aldıklarını,sözleşmenin eki mahal listesinin genel hükümler kısmında yangın alarmı ve springler sistemi kurulacağının taahhüt edilmesine rağmen bir kısım bloklarda yapıldığı halde kendilerinin satın aldığı dairelere bu sistemlerin yapılmadığını,ayıplı imal edildiğini,sonradan yapılma imkanı bulunmadığını ileri sürerek; her bir davacı için değer kaybı nedeniyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ve her bir davacı yönünden belirsiz alacak davası olarak 500 TL talep etmişlerdir.
Davalı, taşınmazların davacılara 2009 yılı içinde teslim edildiğini,davacılar tarafından bu açık ayıba ilişkin olarak 30 günlük sürede yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığını,kaldı ki sözleşmede projede değişiklik yapma hakkının saklı tutulduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece belirsiz alacak davasının açılmasının mümkün olduğu ancak bunun için mahkemenin görev sınırı olan 3001 TL üzerinde bir miktar üzerinden dava edilmesi gerektiği,bu miktarın altındaki kısımlar için hakem heyeti görevli olmakla dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, dava konusu taşınmazda taahhüt edilen yangın alarmı ve springler sisteminin kurulmaması nedeniyle oluşan değer kaybı zararının giderilmesi amacıyla belirsiz alacak davası açmışlardır. 6100 Sayılı Yasa’nın 107 . maddesinde “ davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde alacaklı hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek sureti ile belirsiz alacak davası açabilir…”düzenlemesi mevcuttur. Anılan maddenin gerekçesinde belirtildiği gibi zararın baştan belirlenemediği ancak bir incelemeden sonra tam olarak tespiti mümkün olan tazminat taleplerinde belirsiz alacak davası açılabileceğinin düzenlendiği, hak arama özgürlüğünün gerçekleşmesi ve usul ekonomisine aykırı durumların önüne geçmek için bu müessesenin getirildiği anlaşılmaktadır.
Somut olay itibariyle davacıların isteminin taşınmazlarda yapılması taahhüt edildiği halde kurulmayan yangın alarmı ve springler sistemi nedeniyle oluşan değer kaybı miktarına ilişkin olup,bu değer kaybının kesin olarak tespiti yapılacak yargılama neticesinde ortaya çıkabileceğinin anlaşılmış olmasına göre davacı belirsiz alacak davası açabilir. O halde mahkemece davacının belirsiz alacak davası açabileceğinin kabulü ile tarafların delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.