Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/28719 E. 2015/28308 K. 05.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/28719
KARAR NO : 2015/28308
KARAR TARİHİ : 05.10.2015

MAHKEMESİ : Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 27/06/2014
NUMARASI : 2014/415-2014/580

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı belediyenin inşa ettiği H..-Gebze Toplu konut sitesine üye olmaları sonucu taşınmaz sahibi olduklarını, bu taşınmazın teslimi için TOKİ tarafından ödenmesi gereken kredinin son 1.000 TL taksitinin ödenmediği ve 2.500 TL çevre düzenleme bedeli olarak toplam 3.500 TL’nin haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürerek; 3.500 TL’nin ödenme tarihlerinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile, 1.000 TL alacağın 03.12.2004 tarihinden, 2.500 TL taksitlerin bitim tarihi olan 03.11.2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, eldeki davada kendisinden haksız olarak tahsil edilen 1.000 TL kredi bedeli ve 2.500 TL altyapı aidat bedelinin ödeme tarihlerinden itibaren faiziyle tahsilini istemiş, mahkemece, kredi bedelinin ödeme tarihinden itibaren altyapı aidat bedelinin ise taksitlerin bitim tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 117. maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yok ise anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir. Dava konusu olayda davacı, talep ettiği bedellerin ödenmesi için dava tarihinden önce davalıya ihtar çekerek onu temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat edememiştir. Bu itibarla hüküm altına alınan miktara dava tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekir. Mahkemece, davadan önce davalının temerrüde düşürülmediği gözetilerek hüküm altına alınan miktara dava tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının bir numaralı bendinin bütünüyle karardan çakırtalırak yerine aynen “Davanın Kabulü ile;3500 TL nin dava tarihi olan 22.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan 60,00 TL harcın istek halinde iadesine, 05/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.