Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/28691 E. 2015/27787 K. 30.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/28691
KARAR NO : 2015/27787
KARAR TARİHİ : 30.09.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı…. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, murisleri…un davalı bankadan kredi kullandığın, bu kredi nedeniyle davalı…Emeklilik tarafından hayat sigortası yapıldığını, murisin ölümünden sonra ödenmesi gereken taksit tutarlarının sigorta tarafından ödenmesi ve ölüm tarihine kadar yapılan ödemelerin de iadesine karar verilmesi gerekirken ödenmediğini ileri sürerek ödenmesi gereken kredi borcundan dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile murisin ölüm tarihine kadar ödenen 3.692 TL nin davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi;mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayda davacılar, murislerinin davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, diğer davalı tarafından da hasat sigortası yapıldığını, murisin ölümüne rağmen kredi borcunun ödenmediğini ile sürerek bakiye kredi borcu nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ve murisin ölüm tarihine kadar yapılan ödemenin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın tüketici mahkemesi sıfatı ile görülmesi gerekirken ticaret mahkemesi sıfatı ile görülüp sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine, yer olmadığına peşin alınan harcın istek halinde davalı Vakıfbank’a iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.9.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.