Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/28340 E. 2015/29462 K. 12.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/28340
KARAR NO : 2015/29462
KARAR TARİHİ : 12.10.2015

MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/10/2014
NUMARASI : 2012/510-2014/410

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, oto galericiliği yapan davalıya harici sözleşme ile aracını 18.250 TL bedelle satarak satış bedelini tahsil ederek aracı davalıya teslim ettiğini,yapılan sözleşme ile sözleşme tarihinden itibaren aracın kullanılmasından mütevellit her türlü sorumluluğun davalıya ait olduğunun kararlaştırıldığını,aracın davalının elinde bulunduğu dönemde dava dışı M.. A..’ün yönetiminde 24.03.2010 tarihinde bir trafik kazasına karıştığını,bu kaza nedeniyle davadışı sigorta şirketi tarafından kayıt maliki olması itibariyle aleyhine açılan davada hükmedilen 2.976,68 TL ödemek zorunda kaldığını,bu ödenen bedelden davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek; 2.976,68 TL’nin ödeme tarihi olan 12.04.2012 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı,davacının aracını satış için kendisine getirdiğini,kendisinin almak istemediğini ancak o sırada dükkanda bulunan H.. K..’in satın aldığını,sözleşme kendisinin işyerinde yapılması nedeniyle sözleşmeyi kendisinin yaptığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalı galerici A.. E.. arasında taşıt satım ilişkisi bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemeleri’nde bakılacağını öngörmüştür.Davacı ile davalı A.. E.. arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Bu durumda mahkemece,tüketici mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.