Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/27505 E. 2015/36200 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/27505
KARAR NO : 2015/36200
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, davalıya ait tarım arazisinde 1.7.1985 tarihinden beri yatılı tarım işçisi olarak çalıştığını, ücretlerinin ödenmemesi ve sigorta yapılmaması nedeniyle 30.6.2009 tarihinde işten ayrıldığını, 15.000,00 TL ücret alacağı, 2.000,00 TL fazla mesai ücretini ödemediğini ileri sürerek bu bedellerin ve 100,00 TL maddi tazminat ile 5.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalından tahsiline karar verilmesini istemiş, cevaba cevap dilekçesi ile alacağının 1.1.2006 tarihinden 30.6.2009 tarihine kadar geçen sürede doğduğunu belirtmiştir.
Davalı, davacı ile aralarında köy seyri anlaşmasının bulunduğu, buna göre arazi malikinin arazisinin ekim ve dikimi ile uğraşan kişiye yıllık olarak tek bir ücret ödediğini, davaya konu arazide 2006 yılından beri zirai faaliyette bulunulduğunu ve davalının da bu şekilde çalışmasından doğan 2006-2007 dönemi için 6.000,00 TL, takip eden yıllar için ise 8.000,00 TL olarak anlaşılan bedelin davalıya ödendiğini, 365 gün tam zamanlı olarak çalışıldığı iddiasının hayatın olağan akışına ve çiftçi kayıt sistemindeki verilerine göre ekilen ürünün mahiyetine uymadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dava, taraflar arasındaki hizmet ilişkisine dayanan alacak ve maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, davalı ile aralarındaki anlaşmanın aylık ücret esası üzerinden kurulduğunu ileri sürmüş, davalı ise yörede köy seyri olarak tabir edilen anlaşmanın mahiyeti gereği ücretin yıl bazında bir kez ödendiğini savunmuştur. Her ne kadar mahkemece davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de, öncelikle uyuşmazlığın temelindeki köy seyri sözleşmesinin mahiyeti ve özellikleri, ödemelerdeki teamülün nasıl olduğu yerel örf adetler çerçevesinde titizlikle araştırılarak, daha sonra ödemelerin senetsiz yapıldığına ilişkin teamül var ise, bu yöndeki tanık beyanları irdelenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile zamanaşımı def’i ve işin esasına dair yetersiz gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davacının birinci bent kapsamı dışında kalan sair itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,10/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.