Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/27382 E. 2015/37038 K. 17.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/27382
KARAR NO : 2015/37038
KARAR TARİHİ : 17.12.2015

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 27.7.2006 tarihinde “…Toplu Konut Projesinden“ 550 ada C 3-3 Blok 6 numaralı daireyi davalı TOKİ’den satın aldığı daireyi 2008 yılı Ağustos-Eylül aylarında teslim aldığı, dairenin eksik ve ayıplı olarak teslim edildiği, teslimden sonrada daire, site ve ortak alanda eksik ve ayıplı imalatlar olduğunun anlaşıldığını bildirerek eksik ve ayıplı işlerin taşınmazda sebep olduğu değer kaybı hesaplanarak kıymet noksanı mukabilinde semen tenziline karar verilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 5000 TL nin, 15.8.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile de toplam 39.330 TL nin avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 23.598 TL nin dava ve ıslah tarihleri gözetilerek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı, 27.7.2006 tarihinde satın alıp 2008 yılı ağustos-eylül aylarında teslim aldığı daire, blok ve ortak alanlardaki eksik ve ayıplı işler nedeniyle semen tenzili için eldeki davayı 101.2013 tarihinde açmıştır. Davalı, taşınmazda eksik ve ayıplı işler bulunmadığını, olsa bile süresinde ihbar edilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak, raporda açık ayıp olarak geçen hususlar için süresinde ihbar olmadığından reddine,gizli ayıplı işler nedeniyle nisbi yöntem uygulanarak 12.226 TL nin,eksik işler için % 6 nesafet farkı 12.226 TL nin tahsiline karar verilmiştir.
4077 Sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren 30 gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi yada ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi geriğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, Borçlar Kanunu’nun 198. maddesi hükmü uygulanacaktır. Borçlar Kanununun 198. maddesine göre, alıcı, teslim aldığı malı örf ve adete göre imkan hasıl olur olmaz muayene etmek ve satıcının tekeffülü altında olan bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı bu haliyle kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda adi bir muayene ile ortaya çıkarılamayacak bir ayıp mevcut olupta bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da derhal satıcıya ihbar etmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. Borçlar Kanununun 198.maddesinde öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz. Somut olayda, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda ayıpların bir kısmının açık, bir kısmının ise gizli olduğu bildirilmiştir.
Davacının ayıp ihbarını yasada belirtilen sürede yaptığını ispat yükümlülüğü davacı tarafa aittir. Davacının bu yönde, yaptırdığı bir mahkeme tesbiti yada davalıya gönderdiği ihtar bulunmamaktadır. O halde, davacı gizli ayıplar için ihbar yükümlülüğünü süresinde yerine getirdiğini yasal delillerle ispatlamak zorundadır. Site yönetimi yada üçüncü kişiler tarafından yapılan mahkeme tesbitlerinin davacı adına da yapıldığı kabul edilemez. Mahkemece,ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı ile ilgili olarak davacının delilleri toplandıktan sonra mahkemece tesbit edilen ayıpların ortaya çıkış tarihleri ile ilgili olarak taraf ve yargı denetimine elverişli bilirkişi raporu alınıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda; Davalının tanıtım mataryelleri ile taahhüt etmiş sayıldığı eksik işlerin, kartonpiyer yapılmaması, balkona kapaklı priz konulmaması, mutfağa telefon ve TV prizi konulmaması, site çevre duvarı ile açık ve kapalı kafeteryanın, gölgeliklerin, bahçe sulama sisteminin yapılmaması, sitenin katalogdaki gibi ağaçlandırılmaması, kaldırımın çift taraflı yapılmaması taşınmazda değer kaybına sebep olan eksik iş olduğu belirtilerek satış bedelinden % 6 oranda indirim yapılmış, mahkemece bu rapor esas alınarak hüküm tesis edilmiştir. Eksik ayıp olduğu belirtilen hususlar davacının satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerini azaltan açık ayıp niteliğinde olduğu ve davalının bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileye başvurmadığı, davacının taşınmazı teslim aldıktan sonra bu ayıpları kolayca öğrenebileceğinin kabulü gerekir. Bu nedenle davacının eksik iş nedeniyle tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Kabul şekli bakımından; Eksik iş olarak tesbit edilen hususlar nedeniyle taşınmazdaki değer kaybı hesaplanırken gizli ve eksik işlerin taşınmazın satış tarihi itibarıyla ayıplı ve ayıpsız değerlerinin birbirlerine oranlanması sonucu bulunacak oranın satış bedeline uygulanarak değer kaybının nisbi yöntem ile hesaplanması gerekirken, satış bedeli üzerinden % 6 oranda indirim yapılarak hesaplanması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
3-Bozma sebeplerine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bentte açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, 3. bentte açıklanan nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 417,58 TL harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verild.