Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/26906 E. 2018/60 K. 15.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/26906
KARAR NO : 2018/60
KARAR TARİHİ : 15.01.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalıya ait olan, … ili … ilçesi 22039 ada 1 parsel üzerinde kain … Mah. 141. Cad. 22/12 adresinde bulunan bağımsız bölümün satışının yapılması ve karşılığında komisyon ücreti alınması konusunda, 26.04.2013 tarihinde davalı ile aralarında tellallık sözleşmesi imzalandığını, davacının üzerine düşen edimi yerine getirerek 156.000,00TL ye alıcı bulduğunu ancak davalının satışa yanaşmadığını, bunun üzerine 09.05.2013 tarihinde davalıya noter aracılığıyla ihtar çektiğini ve davalının herhangi bir cevap vermediğini, sözleşme gereği tahakkuk eden %4 komisyon alacağı olan 6.240,00TL’nin yasal faizi ile birlikte toplam 6.361,48TL’nin tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine, itirazın iptali ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında kararlaştırılan cezai şartın, işin niteliğine göre aşırı olduğu ve davalının tacir olmamasına göre TBK 182/3 maddesine göre 1/2 oranında indirilmesi gerektiği kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulü ile … 30. İcra Müdürlüğü’nün 2013/7732 sayılı dosyası ile girişilen icra takibinin 3.180,00TL üzerinden kısmen iptaline, asıl alacak olan 3.155,00TL ‘ye takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, icra inkar tazminatı ve fazla istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, aralarında düzenlenen 26.04.2013 tarihli tellallık sözleşmesine aykırı olarak davalının taşınmazı satmaktan vazgeçtiğini ve sözleşmenin 3. maddesine göre komisyon ücretinin ödenmesi için takip yaptığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini belirterek eldeki davayı açmıştır. Davalı, dava konusu taşınmazın sözleşme tarihinde kendi mülkiyetinde olmadığını, ortada şarta bağlı akit olduğunu ve öncelikle taşınmaz mülkiyetinin kendisine geçirilmesi gerektiğini bu nedenle sözleşmenin ifasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Her ne kadar mahkemece, davacının tellallık ücretini hak ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; taraflar arasında Türk Borçlar Kanununun 520. maddesine uygun olarak yazılı şekilde yapılmış olan 26.04.2013 tarihli komisyon sözleşmesi gereğince, davalı tarafından taşınmazın satış bedelinin % 2’si oranında tellaliye ücretinin ödenmesinin taahhüt edildiği anlaşılmaktadır. Davalının, sözleşmenin tamamlanmasından sonra haksız olarak satımdan vazgeçmiş olması nedeniyle sözleşmede öngörülen ve dava konusu yapılan satış bedelinin % 2’si oranında tellallık ücretinin davalı satıcı tarafından ödemesi gereken tellallık ücreti olup, davalının satıcı sıfatıyla sözleşme gereğince üstlendiği ücreti ödemekle yükümlü olduğunda duraksama olmamalıdır. Bunun dışında talep edilen %2 oranındaki kısmın ise cezai şart niteliğinde bulunduğunun kabulü gereklidir. Davalı tacir olmadığından, TBK’nun 182/son (eski BK 161/son) maddesine göre hakim fahiş gördüğü cezai şartları tenkis ile mükelleftir. Bu hükmü hakimin resen gözetmesi gerekir. Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı, tarafların iktisadi durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber, borçlunun borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, kusur derecesi ve borca aykırı davranışın ağırlığı ölçü alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınan ceza miktarı, hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmelidir. Dava konusu olayda, tüm bu olgular dikkate alındığında, cezai şartın fahiş olduğunun kabulü gerekir. O halde, davalının sözleşmenin tamamlanmasından sonra haksız olarak satımdan vazgeçmiş olması nedeniyle sözleşmede öngörülen ve dava konusu yapılan taşınmazın satış bedelinin, % 2’si oranında tellaliye ücretinin ödenmesinin yanında geri kalan % 2’si oranındaki cezai şarttan TBK’.nun 182/son maddesi gereğince indirim yapılarak davalının sorumlu tutulması gerekirken, mahkemece az yukarıda açıklandığı gibi yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.