YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/25159
KARAR NO : 2015/28806
KARAR TARİHİ : 07.10.2015
MAHKEMESİ : Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/01/2014
NUMARASI : 2012/203-2014/89
Taraflar arasındaki muarazanın men-i davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, hastane işlettiğini, dava dışı Z.. A..’ a ait kimlik bilgileri kullanılarak başka bir kişinin muayene ve tedavi olmasından dolayı davalı kurum tarafından 10.000.00.TL cezai işlem uygulandığını, muayene ve tedavi olan ve kimlik bilgileri bilinemeyen yabancı uyruklu kişinin hastanedeki kayıtları ile dava dışı Z.. A..’ ın kimlik bilgilerinin aynı olduğunu, gerekli kontrollerin yapıldığını bu nedenlerle kesilen cezanın haksız olduğunu ileri sürerek 10.04.2012 tarih ve 6.831.215 sayılı yazı ile uygulanan 10.000.00.TL cezanın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 10.04.2012 tarih ve 6.831.215 sayılı yazı ile uygulanan 10.000.00.TL cezanın iptaline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Her ne kadar mahkemece, davacı şirkete ait hastanenin kadın doğum servisinde 4 kez ayakta 1 kez yatarak tedavi olan yabancı uyruklu bir kadının kimlik bilgilerinin dava dışı şikayetçi olan Z.. A..’ ın kimlik bilgileri ile birebir aynı olduğu ve kimlik tespiti usulüne uygun olarak yapıldığından hastanenin bu konuda ihmalinin bulunmadığı, davalı kurum tarafından ödenen 133.92.TL’ nın iade edildiği ve doğum nedeniyle yapılan masrafların da davalı kuruma fatura edilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; Dava dışı A.. K.. hakkında kamu kurum ve kuruluşları aleyhine zincirleme dolandırıcılığa iştirak suçundan açılan, taraflarında katılan sıfatıyla katıldıkları ve halen Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/320 Esasında devam eden ceza davasında tanık olarak dinlenen M.. B..’ nın, hastanede hasta yatış biriminde görevli olduğu sırada 45-55 yaşlarında adının Akif olduğunu hatırladığı bir kişinin yanındaki bayanın kimliğini istediği, kimliğin yanında olmadığı kimlik fotokopisi yanında olduğunu söylemesi üzerine başhekim talimatıyla kimlik fotokopisi üzerinden işlem yaptığı ancak kimlik fotokopisindeki fotoğrafın net olarak görünmediği yönündeki beyanı, kimlik bilgileri açıkça belli olmayan C.. T.. adındaki kadının Z.. A..’ ın kimlik bilgileri kullanılarak Z.. A.. adıyla davacı şirkete ait hastanede 07.08.2011, 22.07.2011, 26.08.2011 ve 30.09.2011 tarihlerinde 4 kez ayaktan muayene olduğu ve toplam 133.92.TL’ nın davacı tarafından fatura edilmesi üzerine davalı kurum tarafından ödendiği, 26.01.2012 tarihinde yapılan ayaktan muayeneden sonra 05.02.2012 tarihinde dava dışı C.. T.. adındaki kadının hastanede yatarak doğum yaptığı ve bir kız bebeği dünyaya getirdiği, hastane dosyasında kayıtlara işlenen dava dışı Z.. A..’ a ait kimlik bilgileri dışında herhangi bir kimlik fotokopisinin dahi bulunmadığı, adres ve telefon bilgilerinin farklı olduğu tüm dosya kapsamı ile sabittir. Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) 3.1.2. maddesine göre, sağlık kurum ve kuruluşları kurum sağlık yardımlarından yararlandırılan kişilerin müracaatı aşamasında (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra) nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya verilmiş ise Kurum sağlık kartı belgelerinden biri ile kimlik tespiti yapacaktır. Kimlik tespiti yükümlülüğünü yapmayan ve bu nedenle bir başka kişiye sağlık hizmeti sunulması nedeniyle kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren sağlık hizmeti sunucularından uğranılan zarar geri alınır. Aynı tebliğin 7.1.1. maddesine göre, Sağlık hizmet sunucuları, doğrudan veya sevk edilmek suretiyle başvuran hastayı SUT’ ta yer alan müracaata ve kimlik tespiti işlemlerine ilişkin düzenlemeler ile kurum mevzuatı doğrultusunda kabul etmek zorundadır. Yine Sağlık Uygulama Tebliği (SUT)’ nin 11.1.2. maddesine göre ise, 7.1.1. maddesinde belritilen hükümlere aykırı davranıldığının tespiti halinde 10.000.00.TL ceza kesileceği belirtilmiştir. O halde mahkemece, davacı şirkete ait hastane tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde belirtilen kimlik belgeleri üzerinde gerekli kimlik kontrolleri yapılmadan başka bir kişiye sağlık hizmeti sunulması nedeniyle davalı kurumun zarara uğramasına sebebiyet verildiğinden davalı kurum tarafından SUT hükümlerine uygun olarak kesilen para cezası işleminin mevzuata uygun olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.