Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/22487 E. 2015/21047 K. 22.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/22487
KARAR NO : 2015/21047
KARAR TARİHİ : 22.06.2015

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı banka şubesinden konut kredisi kullandığını, kullanmış olduğu kredi sebebiyle haksız olarak dosya masrafı, yapılandırma ücreti, istihbarat ücreti ve ekspertiz komisyonu adı altında toplam 2.859,33 TL tahsil edildiğini, bu alacağın tahsili için … 11. İcra Müdürlüğü’nün 2014/4251 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, alacak miktarı sebebiyle hakem heyetine başvuru zorunlu olouğundan davalının borca itirazının iptali için … İl Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurulduğunu, ancak hakem heyetinin görevsizlik kararı vererek görevli yerin tüketici mahkemesi olduğunu belirttiğini, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, tüketici mahkemelerinin görev alanına giren tüm uyuşmazlıklarda dava tarihine göre dava değerinin 3.300,00 TL’nın altında olması nedeniyle il tüketici hakem heyetinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında konut kredisi sözleşmesi bulunduğu ve davalı banka tarafından 2.859,33 TL masraf alındığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, tüketici sorunları hakem heyetinin görev alanına giren bir uyuşmazlıkla ilgili olarak hakem heyetine müracaat etmeksizin icra takibi yapılıp yapılamayacağı, icra takibinin yapılması halinde de tüketici sorunları hakem heyetinin itirazın iptaline dair karar verme yetkisinin bulunup bulunmadığı hususundadır.
28.05.20014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 68/1. maddesine göre, değeri 2.000.00.TL’nın altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetlerine, 3.000.00.TL’ nın altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine, Büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise 2.000.00.TL 3.000.00.TL arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklarda ise Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru yapılamaz. Somut uyuşmazlıkta davacı, 2.859,33 TL alacağın tahsili için icra takibinde bulunmuş, davalının itirazı üzerine itirazın iptali istemiyle tüketici hakem heyetine başvurmuş, tüketici hakem heyetince tüketici mahkemesinde dava açılması gerektiği gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmesi üzerine itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 68.maddesinde belirlenen miktarın altında kalan uyuşmazlıklar için, icra takibi yapılmadan veya dava açılmadan önce tüketici hakem heyetine müracaat edilmesi zorunludur.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70/2.maddesinde, il ve ilçe tüketici hakem heyetlerinin verdiği kararların tarafları bağlayacağı ve İcra ve İflas Kanunu’nun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlere göre yerine getirileceği hükme bağlanmıştır. Buna göre, verdiği karar ilamlı icra yolu ile takibi mümkün olan Tüketici Hakem Heyetine müracaat etmeden ilamsız icra takibi yapmakta tüketicinin hukuki yararı yoktur. Buna rağmen icra takibi yapılması ve icra takibine itiraz edilmesi halinde ise, itirazın iptali istemiyle tüketici hakem heyetine müracaat edilemez. Hal böyle olunca mahkemece, Mahkemece, davanın bu gerekçeyle reddi gerekirken; hukuksal olmayan yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru olmamıştır. Kararın bu sebeple bozulması gerekir ise de; mahkemece yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK’nın 438/son maddesi gereğince, gerekçesi değiştirilmek suretiyle kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle sonucu itirabiyle doğru olan kararın değiştirilen gerekçeyle düzeltilerek ONANMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.