Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/20431 E. 2015/28118 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/20431
KARAR NO : 2015/28118
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : Silvan Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/06/2013
NUMARASI : 2010/329-2013/311

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar asıl davada, S.. İlçesi K.. Köyünde bulunan 8.. nolu parselin kadastro tespitinin muris N.. B.. adına yapıldığını, bu tespite karşı Kadastro Mahkemesinde tespite itiraz davası açıldığını, dava dışı Av. C.. B..’ya genel vekaletname verildiğini, avukatın Silvan Kadastro Mahkemesi’nin 1996/16 Esas sayılı dosyasında elindeki genel vekaletnameye dayanarak tespite itiraz edenlerin vekilleriyle birlikte 08/11/2012 tarihli sulhname tanzim ederek mahkemeye ibraz ettiğini, sulhnamedeki beyanların tamamen hayal ürünü olduğunu, kendilerinden habersiz düzenlendiğini, mahkemece dava konusu parsellerin baraj suları altında kalması nedeniyle tespit dışı bırakıldığını, bunun üzerine davalıların mülkiyetin tespiti davası açtıklarını, 8.. nolu parselin mülkiyetinin davalılar adına tespit edildiğini,sulhname nedeni ile zarara uğradıklarını ileri sürerek sulhnamenin iptaline karar verilmesini istemişler; birleşen dosyalarda ise 8.., 8.. ve 8.. parseller yönünden aynı talepleri yinelemişlerdir.
Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile Silvan Kadastro Mahkemesi’nin 1996/16 esas sayılı dava dosyası içerisinde bulunan 08/11/2002 tarihli sulh ve feragatları içeren anlaşmanın 13. maddesindeki şartın lağvolunmasına (geçersizliğine),;birleşen 2010/332 esas sayılı dava dosyasında davanın kısmen kabulü ile Silvan Kadastro Mahkemesi’nin 1996/16 esas sayılı dava dosyası içerisinde bulunan 08/11/2002 tarihli sulh ve feragatları içeren anlaşmanın 8. maddesindeki şartın lağvolunmasına( geçersizliğine), sulhnamenin tümünün iptali talebinin reddine, birleşen 2010/330 esas ve 2010/331 esas sayılı dava dosyaları yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar, asıl davanın davalıları olan K.. C.. ve arkadaşları ile davalı A.. G.. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların birleşen 2010/330 Esas ve 2010/331 Esas sayılı dava dosyalarına ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Diyarbakır İli Silvan İlçesi Kumgölü Köyünde kain 8.., 8..,8..,8..nolu parsellerin 19.01.1986 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda davacıların murisi M.. N.. B.. adına tespitinin yapıldığı, tespite itiraz edilmesi üzerine Silvan Kadastro Mahkemesi’nin 1996/16 esas sayılı dosyasında görülen dava sırasında taraf vekillerinin mahkemeye sunmuş oldukları 08/11/2002 tarihli belge ve duruşma sırasında alınan yazılı beyanları ile sulh olduklarını bildirdikleri, dava konusu taşınmazların baraj suları altında kalması nedeni ile tespit dışı bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacılar, 08/11/2002 tarihli sulhnamenin geçersizliği nedeniyle iptalini istemişlerdir. Mahkemece, sulhnamenin 13. ve 8. maddelerinde dava konusu 8.. ve 8.. parsellerin dayanak tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişilerin davalılar K…, A.., M.. F.., M.. ve A.. G..’ye bu taşınmazları kadastro tespitinden çok önce yaklaşık 28 yıllık süreyi aşkın harici satışla sattıkları belirtilmiş ise de kadastro tutanağının 18.11.1986 tarihinde düzenlenmesi, davalıların doğum tarihlerinin 1949,1961,1957, 1948 olması, tutanağın düzenlendiği tarihten geriye gidildiğinde satışın yapıldığı tarihte davalıların 9,10 ve 1 gibi yaşlara sahip olmaları nedeniyle BK’nun 20. maddesi gereğince konusu imkansız olan bu maddelerin geçersizliğine, diğer parseller yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir. Oysaki davalılar yaşları küçük olsa dahi hak ehliyetine sahip olup, taşınmaz iktisap etmelerine engel bir durum bulunmamaktadır. Nitekim yukarıda açıklanan gerekçe ile geçersizliğine karar verilen sulhnamenin 8. maddesine konu 8.. parsel yönünden davalı A.. G..’nin açmış olduğu mülkiyetin tespiti davası kabul edilerek bu taşınmazın davalı adına tespitine karar verilmiştir. Hal böyle olunca davanın tamamen reddi gerekirken yanılgılı gerekçe ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
3-Bozma nedenine göre davacılar, asıl davanın davalıları olan K.. C.. ve arkadaşları ile davalı A.. G..’nin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların birleşen 2010/330 Esas ve 2010/331 Esas sayılı dava dosyalarına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ikinci bent gereğince kararın BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davacılar, asıl davanın davalıları olan K.. C.. ve arkadaşları ile davalı A.. G..’nin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 24,30 TL harcın istek halinde taraflara iadesine, 01/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.