Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/20217 E. 2015/31674 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/20217
KARAR NO : 2015/31674
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

MAHKEMESİ : Çanakkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 06/03/2014
NUMARASI : 2013/369-2014/70

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, polis memuru olarak görev yapıp maaşını davalı bankanın Çanakkale Şubesinden aldığını, ayrıca davalı bankadan 2 ayrı tüketici kredisi kullandığını, kredi taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle bankaca kredi sözleşmesinin haksız şart içeren maddesi gereğince maaş hesabına bloke konulduğunu, bu nedenle maaş hesabına konulan blokenin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı, kredi sözleşmesi ve ekine göre bankanın virman takas, mahsup hakkı bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davalı bankadan aldığı maaşına, kullandığı kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle, konulan blokenin kaldırılması amacıyla eldeki davayı açmıştır. Davalı banka ise davacıya kullandırılan 23.05.2011 ve 16.07.2012 tarihli tüketici ve ihtiyaç kredisi sözleşmelerine istinaden maaş hesabı karşılığında tüketici kredisi kullandırıldığını, sözleşme ve ekindeki rehin sözleşmesi ve taahhütname ile takas mahsup haklarının olduğunu, yapılan işlemin sözleşmeye uygun olduğunu savunmuştur. Taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmeleri ile davacının davalı bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak sözleşmelerin 15 ve 16. maddeleri ile banka nezdinde bulunan tüm alacakları, mevduat ve bloke hesapları üzerinde hapis, mahsup ve takas etme yetkisini davalı bankaya verdiği açıktır. Banka bu yetkiyi davacının borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemediği takdirde kullanacaktır. Davacının bankadan aldığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemesi gerekir. Ödememesi halinde kredi borcunun teminatı olarak bankaya sözleşmelerin 15 ve 16. maddesi gereğince yetki vermesinin haksız şart olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Zira davacı sözleşmenin her sayfasını ayrı ayrı imzalamış olup, serbest iradesi ile sözleşme şartlarına uygun olarak kredi borcu taksitlerinin bankadan aldığı maaştan ödenmesi için otomatik ödeme talimatı verdiğine göre artık sözleşmenin söz konusu hükmünün müzakere edilerek kararlaştırılmadığı söylenemez. Aksinin kabulü halinde; kredi isteyen kişinin mali durumu ve maaş gelirine göre borcunun ödenebileceği güvencesiyle kredi veren bankanın alacağının imkansızlaşması, kötü niyetli bir kredi borçlusunun borcunu hiç ödememesi gibi bir sonuç doğacaktır. Bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davalı bankadan kredi alabilmek için davacının serbest iradesi ile kabul edip onayladığı söz konusu sözleşme hükmünün haksız şart olarak nitelendirilip, yanlış değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.