Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/18628 E. 2017/11243 K. 16.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18628
KARAR NO : 2017/11243
KARAR TARİHİ : 16.11.2017

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, davalıdan 18.5.2012 tarihinde sıfır km araç satın aldığını, aracı 2013 Ağustos ayında satmaya karar verdiğini, aracı almak isteyen müşterinin expertiz yaptırdığını, ekspertiz raporu ile motor kaputu ve sol arka çamurluğunun boyalı olduğunun anlaşıldığını, bunun üzerine davalıya müracaat ettiğini, davalının ayıbı kabul etmediğini ileri sürerek aracın iadesi ile bedeli olan 59.067,00 TL’nin 26/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı aracın ayıplı olmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, aracın gizli ayıplı olduğu, menfaatler arasındaki denge ve hakkaniyet ilkesi gereği iadenin uygun olmayacağı gerekçesi davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı eldeki davada ayıplı olan aracın ayıpsız misli ile değişimini talep etmiştir. Mahkemece, davacının talebinin bedel indirimi değil, yalnızca bedel iadesi olduğu gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmiştir. Ancak mahkemenin de dayandığı bilirkişi raporunda, “dava konusu aracın motor kaputu ve sol arka çamurluktaki boya kalınlığının standart ölçülere uymadığı, gizli ayıp niteliğinde olduğu, ancak maldan sürekli yararlanmaya engel olmayıp yalnızca aracın değerinde 3000 TL Lik değer kaybı meydana getirdiği” tespit edilmiştir.
Somut olayda aracın 2012 yılında satışının yapıldığı, dava tarihine kadar yaklaşık 1 yıl 5 ay boyunca kullanıldığı dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve aracın bedeline hükmedilmesinin TMK 2. maddesindeki hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı açıktır. Bu durumda araçta oluşacak zararı telafi etmek için bedel indiriminin değerlendirilmesi gerekir. Dairemizin kural olarak uygulaması nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir. Bu metoda göre zararın tazmini için, ayıplı değer ile ayıpsız değer arasındaki farka hükmetmek gerekir.
Hal böyle olunca çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, işin esasının incelenerek, indirilecek miktar yönünden nispi metot uygulanmak suretiyle ek rapor alınarak bedel indirimi talebinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.