YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16344
KARAR NO : 2015/29946
KARAR TARİHİ : 13.10.2015
MAHKEMESİ Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 2 Temmuz 2014 tarihli dava dilekçesinde, bir adet devre mülkü davalı şirketten satın aldığını, bedelini şirkete nakden ödediğini, davalıların edimlerini yerine getirmediğini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak devre mülkün rayiç değeri olan 7.500,00 TL nin davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılardan Belediye davanın zamanaşımından olmadığı takdirde esastan reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 4278 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazla kısmın reddine karar verilmiş olup hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre mülk satım sözleşmesine dayanmaktadır. Sözleşmeye dayanan davalarda zamanaşımı süresi BK 125. (TBK 146) maddesi gereğince 10 yıldır. Bu sürenin işlemeye başlayacağı tarih sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği, daha açık bir anlatımla taşınmazın Belediye adına tesciline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihtir. Alıcının/tüketicinin ferağ ümidinin bittiği tarih mahkeme kararının kesinleştiği tarih olup bedelin geri alınması için dava açma hakkı bu tarihten başlar. Bu hukuki esaslar YİBKnın 7.6.1939-31/47 sayılı kararı ile kabul edilmiştir. Mahkemece devre mülklerin yapılacağı taşınmazın tapusunun iptali ve belediye adına tesciline ilişkin mahkeme kararının tapuya 20.07.2004 tarihinde tescil edildiği gerekçesiyle zamanaşımı definin reddine karar verilmiş ise de .. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/312 esas sayılı dosyasında verilen kararın 25.02.2004 tarihinde kesinleştiği emsal dosyalardan anlaşıldığından süresinde açılmayan davanın zamanaşımı defi nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın esasına girilip yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının tüm ve davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle kararın davalılardan belediye yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının ve davalı belediyenin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 73,05 TL harcın istek halinde ….’na iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.