Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/15767 E. 2015/29985 K. 14.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15767
KARAR NO : 2015/29985
KARAR TARİHİ : 14.10.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar avukat olduklarını ve davalı ile düzenlenen 15.11.2010 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi gereğince … Mahkemesi’nde görülmekte olan davalının iş hukukundan doğan alacakları ile ilgili tazminat davasını takip etmekte iken davalının hiçbir neden yokken haksız olarak vekillikten azlettiğini, haksız azil nedeniyle ücretin tamamına hak kazandıklarını, vekalet ücretinin tahsili için icra takibinde bulunulduğunu, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, % 20 icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, azlin haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece,… İcra Müdürlüğü’nün 2013/142 esas sayılı dosyasında davalı borçlu tarafın itirazının 2.496, 30 TL tutarındaki kısmının iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, davacı tarafın 3.068, 00 TL tutarındaki talebi ile icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ile davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir
2-Davacılar, haksız azil nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan avukatlık ücretinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğinde bulunmuş;, davalı ise, davacı avukatı haklı azlettiğini savunmuştur. Mahkemece, aldırılan bilirkişi raporu ile işin yürütülmesinde Avukatlık Yasası ve meslek kurallarına göre davacıya atfedilecek bir kusurun bulunmadığı ve davacının haksız olarak azledildiği, ancak sözleşmede yer alan dava sonucunda elde edilecek net alacak kavramı ile mahkemece karar verilecek miktarın mı yoksa kararın infazı neticesinde ele geçecek miktarın mı kastedildiğinin sözleşmeden anlaşılamaması gerekçeleriyle davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında düzenlenmiş 15.11.2010 tarihli Avukatlık Ücret Sözleşmesin’de, ”….. Mahkemesi’nde görülmekte olan dava sonucunda, elde edeceğim net alacağın % 12’sini … avukatlık ücreti olarak ödeyeceğimi…” şeklinde düzenlemenin kararlaştırılmış olduğu görülmektedir. Bu durumda azlin haksız olduğunun kabul edilmesi halinde davacının talep edebileceği ücretin dosyadaki avukatlık ücret sözleşmesine göre belirlenmesi gerekirken, aksine düşüncelerle sözleşmenin geçerli olmadığının kabulü ile maktu vekalet ücretine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, 2.bent gereğince hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 128,82 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davacılara iadesine, 14.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.