YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14112
KARAR NO : 2015/21400
KARAR TARİHİ : 22.06.2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını, davalı banka tarafından dosya masrafı ve yapılandırma ücreti adı altında kesinti yapıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 3506,88 TL’nin kesinti tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslahla talep miktarını 5456,88 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 5456,88 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, konut kredisi sözleşmesi nedeniyle davacıdan haksız olarak alınan masrafların tahsili istemine ilişkin olup, davada fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak suretiyle 3506,88,00 TL’nin avans faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş, ıslahla talep miktarı 1950,00 TL artırılmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117.maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Dava konusu olayda davacının, davalıyı dava ve ıslah tarihlerinden önce temerrüde düşürdüğü ispat edilemediğine göre, mahkemece hükmedilen alacak miktarının, dava dilekçesi ile talep edilen miktarına dava tarihinden, ıslahla talep edilen miktarına ise ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, açıklanan husus göz ardı edilerek, tüm alacak miktarına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki; yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ : (1) no‘lu bent gereğince davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no‘lu bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının “Hüküm” başlıklı bölümün birinci bendinde geçen “5.456,88 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” söz ve rakamlarının karardan çıkarılarak, yerine “5456,88 TL alacağın, 3506,88 TL’lik kısmına dava tarihi olan 13.1.2014 tarihinden, ıslahla artırılan 1950,00 TL’lik kısmına ise ıslah tarihi olan 25.6.2014 tarihinden itibaren işeyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 22.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.