Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/12310 E. 2015/32882 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12310
KARAR NO : 2015/32882
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

MAHKEMESİ : Ankara 3. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 06/05/2014
NUMARASI : 2014/422-2014/908

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı,davalı idare tarafından Ankara İli G.. İlçesi Park E.. Toki konutları projesi kapsamında konut satışları yapıldığını,davalı idarece taahhüt edilen Sosyo-Kültürel tesis binası ile Karakol binasının yapılmadığını,bu nedenle yönetimin uğramış olduğu zarar nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL tazminata dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının taraf ehliyetinin bulunmadığını savunarak davanın husumetten ve esastan reddini dilemiştir.
Mahkemece,davacı tarafın site yönetimi olması nedeniyle aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava,site yönetimi adına yönetici tarafından ortak bölümlerdeki eksik iş nedeniyle uğranılan zarar bedelinin tahsiline ilişkindir.Diğer bağımsız bölüm maliklerinin,kat malikleri kurulu kararı ile de olsa yöneticiye yetki vermesi ve yöneticinin kat malikleri adına dava açması hukuken mümkün değildir. Bu şekilde açılan davaya muvafakat vererek taraf teşkili sağlanması da mümkün değildir.Bu tür davaların bizzat kat malikleri tarafından açılması gerekir.Ancak,aynı zamanda kat maliki de olan yönetici kendisine ait bağımsız bölümdeki ayıplı imalat ve eksik iş bedeli ile ortak yerlerdeki eksik iş ve ayıplı imalatların bedelinden tapudaki arsa payına düşen kısmın tahsilini talep edebilir.Hal böyle olunca mahkemece,yöneticinin kat maliki sahibi olup olmadığının tespit edilerek kat maliki olduğu takdirde kendi taşınmazı nedeni ile hissesine düşen bölümü yönünden arsa payı oranında talebe hakkının olduğu kabul edilmeli,diğer hisseler yönünden davacı yöneticiliğin dava açma ehliyeti bulunmadığından, husumet nedeni ile davanın reddine,yöneticinin kat maliki olmadığının tespiti halinde davanın tümden husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir.Hal böyle olunca,eldeki davanın davacısının bağımsız bölüm maliki olup olmadığı araştırılarak kendi payına yönelik dava açabileceği kabul edilerek,sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken,mahkemece,bu yön gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir
2-Bozma nedenine göre,davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2.bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 11.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.