Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/11999 E. 2015/29435 K. 09.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11999
KARAR NO : 2015/29435
KARAR TARİHİ : 09.10.2015

MAHKEMESİ : Konya 1. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2014
NUMARASI : 2013/691-2014/1428

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı G.. Beld. Başkanlığı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalıların birlikte inşaa ederek satışa sunduğu iki adet A grubu devre mülkü satın aldığını, değerini peşin ödediğini, ancak davalıların devre mülkleri teslim etmedikleri gibi, projenin de iptal edildiğini ileri sürerek devre mülk için belirlenen rayiç 15.000 TL bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüyle iki adet devre mülkün rayiç bedeli olan 15.000 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hükmün davalı belediye tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, devre mülk satışının ifasının imkansız olması nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasıdır. Hemen belirtilmelidir ki devre mülk satışı nedeniyle sözleşme ilişkisi olmayan belediye Yargıtay HGK kararı ile sorumlu tutulduğundan davacının, davalı şirkete yaptığı ödemeleri yasal delillerle kanıtlaması gerekir. Şirkete ait kayıtlar üzerinde inceleme yapılmadığı için davacı satış bedelini ödediğini ticari defter ve kayıtlarla ispat edememiştir. O zaman davacı elinde kalan ödeme belgeleriyle ifayı ispat etmek zorundadır. Dairemizin emsal bozma kararlarında belirtildiği üzere bu tür davalarda ödeme belgelerinin delil olarak önemi izahtan varestedir. Ödemenin nasıl yapılacağı 818 sayılı BK.nun 87. (TBK m. 103) maddesinde gösterilmiştir. Yasa gereğince borcu ödeyenin bir makbuz veya buna ilişkin senedi geri isteme hakkına sahiptir. Makbuz alacaklı veya temsilcisi tarafından imzalanan ve borçluya verilmesi bir yükümlülük olan, borcun ödendiğinin delilini teşkil eden borçlunun en sağlam ifa kanıtıdır. Buna göre borcunu ödeyen borçlunun makbuz alması gerekir. Somut olayda davacı 14.11.1997 tarihli sözleşme ile aynı tarihli “quittung” başlıklı ödeme belgesine dayanmış, Davalı şirket ise yasal süresi içinde bir delil bildirmemiştir. Bilirkişinin raporunda şirket tarafından sunulduğunu bildirdiği, asılları dosya da bulunmayan, sözleşmeden önceki tarihe ait 3 adet bir kısmı Mark bir kısmı Gulden para birimli tahsilat makbuzlarına göre ödemenin yapıldığı sonucuna ulaşılması doğru görülmemiştir. Hal böyle olunca davacının sunmadığı bir delile, belediyenin karşı çıktığı bilirkişi raporuna, sözleşme tarihinden önceki döneme ait fotokopi makbuzlara dayanılarak karar verilemez. Öyleyse yabancı menşeli belgenin çevirisi de yapıldıktan sonra makbuz niteliğinde olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı Gazipaşa Belediyesi yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 09/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.