Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/11485 E. 2015/18723 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11485
KARAR NO : 2015/18723
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı tarafından hakkında kredi sözleşmesinden doğan borcun ödenmediğinden bahisle başlatılan takip yönünden, takibe konu sözleşmenin kendisi tarafından alınmadığı, imzasının bulunmadığı, borcun kendisine ait olmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kredi başvurusunun sahte olduğunun tespit edilmesi üzerine takipten feragat ettiklerini, davanın konusuz kaldığını savunarak yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasını dilemiştir.
Mahkemece konusuz kalan davanın esası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, takibe konu asıl alacağın %40 ı oranında tazminatın davalı bankadan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- İİK 67/2 maddesi takibin haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedileceğini hükme bağlamaktadır. Anılan kanun hükmü uyarınca alacaklı-davalı aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için davacı alacaklı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılması da şarttır. Eldeki davada davalının kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca onun aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemez. Mahkemece değinilen bu yön göz ardı edilerek davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmakla bozmayı gerektirir ancak bu yanlışlık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK’un 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ : Yukarıda 1.bentte belirtilen nedenlerle, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte belirtilen nedenle temyiz olunan hükmün birinci fıkrasının hükümden çıkarılmasına; yerine “Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, şartları oluşmadığından davacının körüniyet tazminatı isteminin reddine” sözlerinin yazılma suretiyle düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 4.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.