Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/10317 E. 2015/28087 K. 30.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10317
KARAR NO : 2015/28087
KARAR TARİHİ : 30.09.2015

Kendi adına asaleten,…. ve……. adına velayeten … vekili avukat…. ile…. vekili avukat … aralarındaki dava hakkında …. Tüketici Mahkemesinden verilen 11/07/2013 gün ve 2010/861-2013/730 sayılı hükmün Dairemizin 20/10/2014 tarih ve 2014/5448-2014/31802 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
KARAR
Davacılar, davacılardan…..’in eşinin 11.04.2005 tarihinde davalı İş bankasının … şubesinden 125.000 TL tutarında konut kredisi kullandığını, 27.03.2006 tarihinde yeni çıkan yasa kapsamında borcun yeniden yapılandırıldığını ve yasa kapsamında 27.03.2006 tarihinde hayat sigorta poliçesi başvuru formunu imzalayarak banka yetkililerine verdiğini, bir gün sonra 1.456,00 TL nin banka hesabından çekilerek poliçe numarası verildiğini, davacının eşinin 23.09.2008 tarihinde vefatı üzerinde hayat sigortası işlemlerinin başlatılması için davacının bankaya gittiğinde konut kredisine bağlı, hayat sigortasının bulunmadığının, konut kredisine bağlı hayat sigorta poliçesinin 1 yıllık olduğunun belirtildiğini ileri sürerek sigorta başvuru formunun 10 yıllık sigorta poliçesi olduğunun tespitine, poliçe kapsamının tamamının kendilerine ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacıların murisinin isteği doğrultusunda borcun yeniden yapılandırılarak 28.03.2006 ile 28.03.2007 tarihleri arasında 1 yıllık hayat sigortası yaptırılmak üzere anadolu hayat emeklilik hayat sigortası başvuru formu düzenlendiğini, sigorta tarihinden sonra müşterinin başkaca talepte bulunmaması nedeniyle hayat sigortasının yenilenmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 20.10.2014 tarih ve 2014/5448-31802 sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, bu kez davalı taraf karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Davacılar, murislerinin imzalamış olduğu sigorta başvuru formunun 10 yıllık sigorta poliçesi olduğunun tespitine karar verilmesi ve poliçe kapsamının taraflarına ödenmesi istemi ile eldeki davayı açmışlardır. Davalı, davanın reddini dilemiş, mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar murisinin 11.04.2005 tarihinde konut kredisi çektiği ve 27.3.2006 tarihinde kredisini yeniden yapılandırdığında hayat sigortası yaptırdığı, hayat sigortası süresinin 1 yıl olduğu ve bu sürenin sonunda davacılar murisinin talebi olmadığından davalı tarafından hayat sigortasının yenilenmediği anlaşılmaktadır.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasada kredinin sigorta teminatı altına alınmasıyla ilgili tarafları bağlayıcı bir düzenleme bulunmamaktadır. Esasen kredi borcunu teminat altına alan hayat sigortasının yaptırılmasında hem tüketicinin hem de bankanın menfaati vardır. Bu nedenle, Sözleşmenin imzalandığı ya da yeniden yapılandırıldığı tarihte tüketicinin ölümü halinde eş ve çocuklarını koruyacak şekilde kredi borcunun sigortalanması konusunda bilgilendirme yapmaması ya da yenilemeye ilişkin bildirimde bulunmaması hukuken korunamaz. Banka kredi hakkında bilgilendirme yükümlülüğünün yapıldığını ispat etmek zorundadır. Olayda davalı bankanın bu yönde bilgilendirmeyi ve yenilemeye ilişkin bildirimi yapmadığı açıktır. Bu nedenle tüketiciyi sigorta konusunda bilgilendirmediği ve yenilemeye ilişkin bildirimde bulunmadığı için bankanın da kusurlu olduğu kabul edilmelidir. Hal böyle olunca Bankanın müterafik kusuru üzerinde durularak, TMK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kurallarına göre zararın paylaştırılması gerekirken; yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın bu gerekçeyle bozulması gerekirken yazılı gerekçe ile bozulması doğru olmayıp davalı bankanın karar düzeltme talebinin kabulüyle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda izah edilen sebeplerle davalının karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 2014/5448-31802 sayılı bozma kararının gerekçesi değiştirilerek mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan 57,60 TL harcın istek halinde iadesine, 30/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.