Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/10140 E. 2015/8981 K. 23.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10140
KARAR NO : 2015/8981
KARAR TARİHİ : 23.03.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalı bankadan konut kredisi ve tüketici kredileri kullandığını ve taksitlerini düzenli olarak ödediğini, kredilerin kullandırılmasının ön koşulu olarak dosya parası adı altında müteaddit defalarda toplam 7.375,00 TL’nin tahsil edildiğini, dosya parası adı altında müşteriden belli miktarda para talep edilmesinin ve tek taraflı olarak sözleşmeye bu hususta hüküm konulmasının 4077 sayılı yasaya aykırı olup, 4077 sayılı yasanın 6.maddesi hükmüne göre haksız şart olduğunu, sözleşmenin müzakere edilmediğini belirterek haksız olarak alınan 7.375,00 TL dosya ücretinin işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 7.124,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki davada, davalı banka tarafından konut kredisi ve tüketici kredileri verildiği esnada dosya masrafı adı altında kendisinden 7.375,00 TL ücret tahsil edildiğini, bunun haksız olarak kendisinden alındığını belirterek bu bedelin davalıdan tahsilini istemiş, davalı ise alınan bedelin taraflar arasında imzalanan sözleşmeye uygun olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4822 Sayılı Kanunla değişik 6. maddesi ile sözleşmelerdeki haksız şart düzenlenmiş ve “Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı, değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir. 6/A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/A, 10, 10/A ve 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az oniki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir … ” hükmü, yine 4077 Sayılı Kanunun değişik 6 ve 31 maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinde “satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartlar batıldır” hükmü getirilmiştir.
Somut olayda mahkemece bilirkişi raporu alınmış ve davalı banka tarafından dosyaya ibraz edilen dekont ve sözleşmelere göre inceleme yaptırılarak ulaşılan sonuca göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davacı tarafından temyiz dilekçesi ekinde sunulan 07.12.2010 tarihli dekonttaki miktarın mahkemece reddedildiği, davacının dava dilekçesi ile talep ettiği miktar göz önüne alındığında reddedilen ve temyiz dilekçesi ekinde sunulan bu dekont yönünden de mahkemece araştırma yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir. Öyle olunca, mahkemece, davalı bankadan bu dekonttaki masrafın ne için alındığı yönünde delilleri sorulduktan sonra, bu dekont konusunda ek bilirkişi raporu alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2- Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 23/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.