Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/9951 E. 2014/38510 K. 04.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9951
KARAR NO : 2014/38510
KARAR TARİHİ : 04.12.2014

MAHKEMESİ : İzmir 1. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2013
NUMARASI : 2012/215-2013/1396

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalıdan satın aldığı ve ince işlerini de davalıya yaptırdığı dairenin ayıplı olduğunu, ince işler için kendisinden fazla bedel alındığını, yapı kullanma izin belgesinin geç allınması nedeniyle kira gelirinden mahrum kaldığını ileri sürerek kira tazminatı olarak 15000$, ayıplı imalat dolayısı ile 5.000,00TL, ince işler ve iç dekorasyon sözleşmesi dolayısı ile de 15.000,00TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı taleplerin mesnetsi olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 3.150,00 TL nin davalıdan faizi ile tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1- HUMK.nun 388/3 ve 6100 sayılı HMK nın 297. maddesi mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma sebepleri sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin bulunması gerektiğini hükme bağlamaktadır. Mahkeme kararlarının gerekçeli olması mevzuat dışında, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları doğrultusunda da zorunludur.
Mahkemece davacının her bir talebi yönünden ayrı ayrı delillerin değerlendirilmesi ve varılan sonucun sebeplerinin taraf ve Yargıtay denetimine açık şekilde açıklanması gerekirken yukarıdaki yasa hükümlerine aykırı olarak sadece “davacı bunun dışındaki taleplerini ispat edememiştir” denilmekle yetinilerek yazılı biçimde hüküm kurmuş olması usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.
2- Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz eden davacının sair itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.