Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/987 E. 2014/38388 K. 04.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/987
KARAR NO : 2014/38388
KARAR TARİHİ : 04.12.2014

MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/08/2013
NUMARASI : 2010/1577-2013/716

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat R. K.geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından, onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, murisleri N. C. G.ile T. Belediye Başkanlığı arasında Belediye tarafından kamulaştırılan taşınmazların, kamulaştırma sonrasında idare mahkemesinde açılan iptal ve adli yargıda açılan tezyidi bedel davalarının sonuçlandırılması ve malikler ile belediyenin mülkiyet haklarının ayni hak düzeyine getirilmesi amacı ile 30.10.1995 tarihinde sulh sözleşmesi imzalandığını, murislerinin baskı altında sözleşmeyi imzaladığını ve edimlerini yerine getirdiğini, davalı Belelediye’nin edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile altyapı işleri için davalı Belediyeye devredilen arsa vasfındaki taşınmazların değerinden şimdilik 100.000-TL, altyapı işlerinin yapılmamış olması nedeniyle arsa ve rekreasyon alanlarında meydana gelen değer azalmasından şimdilik 30.000-TL olmak üzere toplam 130.000-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Temyize konu hükmün gerekçesinde, taraflar arasındaki yapılan sulh sözleşmesinin geçerli bir sulh sözleşmesi olduğu gibi sözleşmenin niteliği dikkate 2014/987-2014/38388
alındığında rızai fesat ehliyetsizlik ve yetkisizlik sebeplerine dayalı olarak fesih ve iptal istenebileceği, her ne kadar murisin baskı sonucu sözleşmeyi imzaladığı iddia edilmiş ise de sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle sözleşmeden sonra 15 yıllık süre geçtiğinden ve bu yönde de herhangi bir fesih ve iptal yönünden dava açılmadığından bu yöndeki iddiaya itibar edilemeyeceği, söz konusu sözleşme gereğince taşınmazların değerin tespiti yönünde ise, sözleşme feshedilmediğinden ve sözleşme tarihinden itibaren on yıllık zaman aşımı süresi dolduğundan taşınmazların değerini talep etme hakkının bulunmadığı, 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/532 sayılı dosyası dikkate alındığında davacıların altyapıya yönelik bedelleri almış olması sebebiyle taşınmazların değer kaybına uğradığı iddiasının da yerinde olmadığı ve davalı vekilince de süresinde zaman aşımı itirazı yapıldığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu durumda, alacağın zamanaşımına uğradığı kabul edildikten sonra, uyuşmazlığın esasına ilişkin de irdeleme yapılmak suretiyle davanın hem usulden hem esastan reddi sonucuna varılacak şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır. Oysa ki davanın usulden reddi, işin esasının incelenmesine engel teşkil eder. Buna rağmen mahkemece davanın hem usulden hem de esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,2.bent gereğince davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacılara verilmesine, peşin alınan 24,30 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.