Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/9804 E. 2014/36053 K. 17.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9804
KARAR NO : 2014/36053
KARAR TARİHİ : 17.11.2014

MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/07/2013
NUMARASI : 2012/303-2013/453

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı tarafından, bedeli ödenmesine karşın iki adet aracın teslim edilmemesi iddiasına dayalı olarak kardeşi A.. A.. ve hakkında takip başlatıldığını, ancak araç satımına ilişkin ilişkinin davalının eşi veA.. A.. arasında gerçekleştiğini ileri sürerek borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini istemiştir.
Davalı, davacının da kardeşi ile birlikte galerici olduğunu ve borçtan sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki ihtilafta davacının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, davacının borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde, “hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olay değerlendirildiğinde, davalının kardeşi A… A.. ile birlikte oto satış galerisi işlettiği ve bu işi meslek edindiği ve 4077 sayılı yasa kapsamında satıcı sıfatını taşıdığı, davacının da tüketici kapsamında olduğu ve bu itibarla davaya bakmanın Tüketici Mahkemesinin görev alanı içinde bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 746,70 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.