YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9798
KARAR NO : 2014/14716
KARAR TARİHİ : 07.05.2014
MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/02/2013
NUMARASI : 2012/217-2013/108
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı kurumla imzaladıkları Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi gereği bir takım branşlarda hizmet sunmayı taahhüt ettiklerini, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalının sözleşmeye aykırı davranıldığı gerekçesiyle cezai şart uyguladığını, haksız uygulanan cezai şartın iptali ile cezai şart miktarı kadar borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu sözleşmenin 8.maddesi uyarınca Ankara mahkemelerinin yetkili olduğu hususunda yetki itirazında bulunmuş, davanın esastan da reddini dilemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin 8.maddesi ve HMK nun 17 maddeleri uyarınca yetkili mahkemenin Ankara mahkemeleri olduğu gerekçeleri ile yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşme tarihi 2009 yılına ait olup, sözleşme tarihi itibariyle henüz 6100 sayılı HMK yürürlüğe girmemiştir. Sözleşme HUMK hükümleri yürürlükteyken imzalandığına göre, yetki konusunun da bu çerçevede çözümlenmesi gerekmektedir. HUMK’un 9. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının ikametgâhının bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edildiği veya davalı yada vekilinin dava tarihinde orada bulunması kaydıyla, sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Öte yandan yine aynı Kanunun 22. maddesinde tarafların yetki sözleşmesi yapmak suretiyle yetkili olmayan bir mahkemenin yetkisini kabul edebilecekleri de belirtilmiştir. Tarafların sözleşmede yetkili mahkemeyi karalaştırmış olmaları, genel ve özel yetkili bulunan mahkemelerin yetkilerini kaldırmaz. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, genel veya özel yetkili mahkemede de açılabilir. (Bkz. HGK. 5.11.2003, 2003/13-640-627 sayılı kararı)
Somut olayda dava, davacı şirket ile davalı kurum arasında imzalanmış olan, sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacının sahibi olduğu hastane Gaziosmanpaşa’da bulunduğundan, HUMK’nun 10. maddesi gereğince, sözleşmenin ifa edildiği yer Gaziosmanpaşa’dır. Dolayısıyla davacı şirkete ait hastanenin bulunduğu yer mahkemesi olan Gaziosmanpaşa Asliye Hukuk Mahkemesi davaya bakma yetkisine sahiptir. O halde mahkemece davanın yetkili mahkemede açıldığı gözetilerek işin esası incelenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 7.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.