Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/95 E. 2014/14441 K. 05.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/95
KARAR NO : 2014/14441
KARAR TARİHİ : 05.05.2014

MAHKEMESİ : Ezine Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/10/2012
NUMARASI : 2012/84-2012/231

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, kendisine ölünceye kadar bakması karşılığında 10.000 TL bırakacağı konusunda torunu olan davalıyla anlaştıkları için davalı ile ortak hesap açtıklarını hesaba 20.000 TL para yatırdığını, 4000 TL sini kendisinin çektiğini ancak iradesi dışında davalının bakiye miktarı çekmesi nedeni ile 16.000 TL nin davalıdan yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; müşterek hesaptan çekilen 16.000 TL nin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece hesabın münferiden para çekme yetkisi vermesi needeni ile davacının talebinin haksız olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Ne var ki Müşterek hesaptaki paylar aksi iddia edilip ispatlanmadıkça birbirine eşit kabul edilir.Zira taraflar pay bakımından bir anlaşmaları olduğunu ileri sürmediğine göre,mülkiyetin yarıyarıya olduğunun kabulü gerekir.Hesabın teselsüllü müşterek hesap olması ise tarafların herbirinin bu hesaptan istediği kadar para çekebilmesi ve bankanın bu nedenle sorumluluğunun doğmaması ile ilgilidir.Sonradan müşterek hesaba dönüştürülmüş olsa da taraflardan herbiri,hesaptan para çekerken payına göre kendi adına, payından fazlası için diğer hesap sahibinin vekili olarak hareket etmekte olup, payından fazla çektiği miktarda diğer hesap sahibine göre
borçlu durumuna düşer.Müşterek hesap sahibi mudiler arasındaki ilişki esas itibarıyla vekalet ilişkisidir.Bu açıklamalar ışığında davalının kendi payını aşar şekilde hesaptan para çektiği sabit olduğuna göre,davalı payını aşan kısım için BK nun 390.maddesi hükmü uyarınca vekil edenin iradesine uygun hareket etme,onu zararlandıracak davranışlardan kaçınma yükümlülüğü vardır.Vekil vekalet yetkisini kasten vekil edenin zararına ,kendisinin Ya da düşünce ve çıkar birliğine girdiği kişi yararına kullandığı takdirde,yapılan işlem vekalet vereni bağlamaz.Mahkemece müşterek hesaptaki paranın yarı payının davacıya ait olduğunun kabul edilerek buna göre taraf delillerinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.