Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/9492 E. 2014/36132 K. 18.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9492
KARAR NO : 2014/36132
KARAR TARİHİ : 18.11.2014

MAHKEMESİ : Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 15/01/2014
NUMARASI : 2012/450-2014/40

Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 2012 yılında kurban olarak kesmek üzere ineği 3.800.00 TL’sı ödeyerek davalıdan satın aldığını, hayvanın kesildiğinde tüberkülozlu olduğunun anlaşılması üzerine tutanak tutularak kepçeyle gömüldüğünü, davacının hayvanın hasta olduğunu bilerek ayıplı haliyle kendisine sattığını ve bedelin iadesini ihtarnameyle istenmesine rağmen ödemediğini ileri sürerek 3.800.00 TL’sının tahsilini istemiştir.
Davalı, dava konusu hayvanı pazardan satın aldığını, beraber kurban keseceği kişilerin itirazı üzerine hemen davalıya sattığını, hayvanın dava önceden hastalıklı olabileceği gibi davacıda kaldığı süre içinde de hastalanmasının mümkün olduğunu ve sorumluluğunun olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 3.700.00 TL’sının tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, satın aldığını hayvanın hastalıklı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Dava, Tüketici mahkemesi sıfatıyla nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine açılmış olup mahkeme yargılamayı Tüketici mahkemesi sıfatıyla yapmıştır. Davalı, hayvan alım satımı yapan bir kişi olmayıp kendi ihtiyacı için aldığı kurbanlık ineği birlikte kurban keseceği kişilerin itirazı üzerine satan kişi olduğuna göre 4822 Sayılı Yasayla tanımlanan şekilde satıcı, sağlayıcı, imalatçı, üretici ve ithalatçı olmayıp taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde; mahkemece, ara kararıyla davaya genel mahkeme sıfatıyla bakılması yönünde karar verilerek yargılama yapılması gerekirken, davaya yazılı şekilde tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.