Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/921 E. 2014/15541 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/921
KARAR NO : 2014/15541
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 4. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 21/05/2013
NUMARASI : 2010/732-2013/419

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı Mustafa’nın borçlu, diğer davalı Hüsnü’nün kefil olduğu sözleşme ile, 13.11.2007 tarihinde 30.500 TL. bedelli tüketici kredisi kullandırıldığını, 10.2.2009 tarihli kat ihtarına rağmen ödeme yapılmadığını, tahsili için yapılan takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, sözleşmedeki imzanın kendilerine ait olmadığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı Mustafa tarafından kullanılan ve diğer davalının müteselsil kefil olduğu tüketici kredisinin ödenmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalıların tüketici kredi sözleşmesindeki imzanın kendilerine ait olmadığını bildirmeleri üzerine, mahkemece Adli Tıp Kurumundan alınan rapora göre , imzaların davalıların eli mahsülü olmadığı , bu nedenle sözleşmeye dayalı olarak talepte bulunulamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı banka, imza inkarında bulunulan sözleşmeye dayanak tüketici kredisinin davalı tarafça kullanıldığını ileri sürmüştür. Mahkemece, sadece kredi sözleşmesindeki imzaların aidiyeti konusunda inceleme yaptırılmış olup, davacı iddiasında da bildirildiği gibi, kredinin fiilen kime ödendiğinin, ödeme belgesindeki imzanınn kime ait olduğunun belirlenmesi uyuşmazlığın çözümünde önem taşımaktadır. O halde kredi sözleşmesinin kullandırılmasına ilişkin tüm belgeler üzerinde gerekli inceleme ve araştırma yapılarak , kredi tutarının kime ödendiğinin belirlenmesi açısından , gerektiğinde ödeme belgesindeki imzanın davalı Mustafa’ya ait olup olmadığının saptanması ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24,30 TL harcın istek halinde iadesine, 15.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.