YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9199
KARAR NO : 2014/9365
KARAR TARİHİ : 31.03.2014
MAHKEMESİ : Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
TARİHİ : 30/12/2013
NUMARASI : 2013/419-2013/594
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı banka şubesinden konut kredisi kullandığını, kullandığı konut kredisi sırasında davalı bankaca dosya masrafı ve yapılandırma masrafı adı altında 4.005,029 TL kesinti yapıldığını ileri sürerek haksız şekilde alınan toplam 4.005,029 TL.’nin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece,davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK’nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nun 297/2. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün de birbirine uyumlu olması gerekir.
Temyize konu davada, mahkemece kısa kararda 1.559,58 TL.’nin 28/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda 1.395,73 TL.’nin 28/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş olması, az yukarıda açıklanan kısa kararla gerekçeli kararın birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırı olup, kararın bozulmasını gerektirir. Mahkemece 10.04.1992 tarih ve 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme kararında da benimsendiği gibi önceki karar ile bağlı kalınmadan, ancak çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ :Yukarda 1.bentte açıklanan nedenle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 25.20 TL harcın istek halinde davalıya iadesine, 31.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.