Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/913 E. 2014/15539 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/913
KARAR NO : 2014/15539
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 2. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2013
NUMARASI : 2012/1245-2013/546

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının inşaa ettiği yenişehir evleri sitesinden daire satın aldığını, siteye dahil olduğu bildirilen sosyal donatıların belediye taşınmazında kaldığının anlaşıldığını ileri sürerek, taşınmazın değer kaybı ile muhtemel zararlarından şimdilik 10.000 TL.nin avans faizi ile ödetilmesini istemiştir.
Davalı, davacıya daire satılmadığını, sözleşmenin tarafı olmadığını husumetten reddi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacı ile davalı arasında yapılmış bir sözleşme olmadığından davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiş ,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemine ilişkindir. Davacının dava konusu daireyi dava dışı Dumankaya Konut Yapı Kooperatifinden tapuda devir aldığı anlaşılmaktadır.
İmalatçı-üretici kavram ve sorumluluğu 4077 sayılı yasanın 3 ve 4.maddelerinde düzenlenmiştir. TKHK nun 4/3 maddesine göre; İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10.maddenin 5.fıkrasına veya 10/B maddesinin 9.fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Hal böyle olunca, imalatçı-üretici durumunda bulunan kişiye de husumet yöneltilebilir. Mahkemece, bu nedenle davalı yönünden dava konusu projenin üretici-imalatçısı olup olmadığı araştırılarak üretici-imalatçı ise yukarıda açıklanan şekilde işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın husumetten reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ,temyiz edilen kararın davacı yararına Bozulmasına 15.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.