Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/909 E. 2014/15537 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/909
KARAR NO : 2014/15537
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

MAHKEMESİ : Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/09/2013
NUMARASI : 2012/570-2013/397

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı S.. A.. ve davalı M.. T.., N..H. taraflarınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalılardan Nurettin ve Mehmet’in vekili olarak diğer davalı aleyhine kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davası açıp takip ettiğini, ancak hiç bir bildirimde bulunmadan davalıların sulh olduklarını ve tapu devrinin verildiğini, davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, davalı Mehmet’ten 6.000 TL. davalı Nurettin’den 5.600 TL ve toplam 11.600 TL.nin diğer karşı taraf davalıdan müteselsilen yasal faizi ile ödetilmesini istemiştir.
Davalılar Nurettin ve Mehmet dava değerinin 10.000 TL. Olduğunu ve yargılama aşamasında diğer davalıya satışının yapıldığını, sulh olunmadığını savunmuş, diğer davalı organize sanayi bölge müdürülüğü de sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, davalı bölge müdürlüğüne yönelik davanın husumetten reddine, 5.600 TL.nin davalı Mehmet’ten , 6.000 TL.nin davalı Nurettin’den temerrüt tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalılar Nurettin ve Mehmet tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin olup, davacı, davalılar Mehmet ve Nurettin’e vekaleten diğer davalı bölge müdürlüğüne karşı açmış olduğu kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davasını 2014/909-15537
Açtığını, yargılama sırasında tarafların sulh olarak taşınmazın tapuda davalı bölge müdürülüğüne devir edildiğini ileri sürerek, Avukatlık Kanununun 165. maddesi gereğince, vekkilin ödemesi gereken akdi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır.
Davanın dayanağını teşkil eden Avukatlık Kanununun 165.maddesinde, “sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf, avukatlık ücretinin ödenmesi hususunda avukata karşı müteselsilen sorumludurlar.” Hükmü mevcut olup, davanın sulh ile sonuçlanması halinde, avukat müvekkilinden aralarındaki ücret sözleşmesinde kararlaştırılan miktarın tamamını isteyebileceği gibi , Avukatla müvekkili arasında ücret sözleşmesi bulunmaması (veya sözleşmenin geçersiz olması) halinde, müvekkilin ve müvekkille sulh anlaşması yapan hasmın, gerek Avukatlık Kanununun 164/4. maddesinde düzenlenen (müvekkilin avukata ödemesi gereken) akdi vekalet ücretinden, gerekse Avukatlık Kanununun 164/son maddesinde düzenlenen (hasma tahmili gereken) vekalet ücretinden müteselsilen sorumlu olduklarının kabulü gerekir. Burada, kanundan doğan teselsül hallerinden biri söz konusu olup, Borçlar Kanununun 142. maddesinde düzenlenen “alacaklı, müteselsil borçluların cümlesinden veya birinden borcunun tamamen veya kısmen edasını istemekte muhayyendir” hükmüne göre, müteselsil sorumluluğun gereği olarak, sulh sözleşmesinin taraflarının her biri borcun tamamından sorumludur. Buna göre alacaklı alacağının tamamını, her iki taraftan da talep edebileceği gibi, dilerse sadece birinden de talep edebilir.
Dava konusu olayda, davacı avukat tarafından 2010/147 esasta görülen dava ile kamulaştırmasız el atma nedeni ile 10.000 TL. Tazminatın ödetilmesini talep ettiği ve mahkemece, 22.7.2010 tarihinde dava konusu taşınmazın davalı tarafça tapuda satın alındığından , davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilip kesinleştiği , tarafların yargılama aşamasında anlaşma yaparak davayı sonlandırdıkları , bu durumda davacı avukatın vekalet ücretini tüm davalılardan talep etmekte haklı olduğu kabul edilerek bir karar verilmesi gerekirken davalı bölge müdürlüğü hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, davacı yararına bozmayı gerektirir.
2-Davacı avukatın takip ettiği dava dosyasında dava değeri 10.000 TL. Olarak gösterilmiş ve talep sonucu artırılmadan dava sonuçlandırılmıştır. O halde 10.000 TL. dava değeri üzerinden taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığından , vekalet ücreti takdiri 2014/909-15537
Gerekirken tapudaki satış bedelinin esas alınarak bu değer üzerinden vekalet ücreti takdiri usul ve yasaya aykırı olup temyiz eden davalılar yararına bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan 1. Bent gereğince, temyiz olunan kararın davacı , 2. Bent gereğince temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 15.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.