Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/8691 E. 2014/13819 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8691
KARAR NO : 2014/13819
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/03/2013
NUMARASI : 2011/627-2013/137

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacılar, davalılardan S.. C..’in vekili olarak diğer davalıya karşı Pendik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2010/229 esas sayılı dava dosyasını açıp takip ettiklerini, açılan davada tarafların sulh olup, kendilerinin de 2.12.2012 tarihinde azledildiklerini, vekalet ücretlerinin ise ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, akdi vekalet ücreti nedeniyle 10.000,00 TL, karşı taraf vekalet ücreti nedeniyle 10.000,00 TL ve kendileri tarafından yapılan masraf nedeniyle de 1.301,00 TL’nin, azil tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılardan S.. C.., davacının talebi üzerine İSKİ ile uzlaşma sağlanması amacıyla vekaletname verdiğini, dava açılması konusunda talimatı bulunmadığını, davacıları haklı olarak azlettiğini, bu nedenle de herhangi bir ücret talep edilemeyeceğini savunarak, davanın esastan reddini, diğer davalı ise davanın husumet nedeniyle reddini dilemiştir.
Mahkemece, “davacı avukatların haksız olarak azledildikleri, açılan davanın tarafların anlaşması ile feragatle sonuçlandığı, bu nedenle davacıların, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre her iki davalıdan 1.200,00 TL ücret ile davalı S..n’dan yargılama giderlerini talep edilebilecekleri” belirtilerek, davanın kısmen kabulüne, 1.200,00 TL vekalet ücretinin azil tarihi olan 2.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacılara verilmesine, davacılar tarafından yapılan toplam 1.272,00 TL yargılama giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı S.. C..’den alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar ve davalılardan İSKİ tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacılar, davalılardan S.. C..’e vekaleten diğer davalıya karşı açmış oldukları davanın, tarafların anlaşması sonucunda feragatle sonuçlandırılıp, kendilerinin de azledildiklerini ileri sürerek, vekalet ücretlerinin tahsili için eldeki davayı açmışlardır.
Davacıların davadaki taleplerinin, yargılama masrafları ile birlikte, gerek müvekkilin asile ödemesi gerekli olan, gerekse karşı tarafa yükletilen vekalet ücreti olduğu, dava dilekçesinde açıkça belirtilmiş olup, davacılar her iki tür vekalet ücreti nedeniyle de fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle ayrı ayrı şimdilik 10.000,00’er TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece davacıların 1.200,00 TL vekalet ücreti talep edebilecekleri kabul edilerek, bu miktar ücretin tahsiline karar verilmişse de, tahsiline karar verilen miktarın hangi tür vekalet ücreti olduğu belirtilmediği gibi, kararın gerekçesinden de anlaşılamamaktadır. Yine davacılar tarafından, gerek akdi, gerekse karşı taraf vekalet ücretleri nedeniyle ayrı ayrı talepte bulunulmasına rağmen, mahkemece davacıların talepleri hakkında, gerekçeleriyle birlikte ayrı ayrı hüküm kurulmadığı da görülmektedir. Oysa ki 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesinde, bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. O halde mahkemece açıklanan husus göz ardı edilerek, davacıların her bir talebiyle ilgili ayrı ayrı hüküm kurulmadan, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 29.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.