Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/8588 E. 2014/29447 K. 29.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8588
KARAR NO : 2014/29447
KARAR TARİHİ : 29.09.2014

MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2013
NUMARASI : 2012/522-2013/698

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıya ait parseldeki DOP için kullanılmak üzere taşınmazındaki hissesinin tamamını Nilüfer Belediyesine hibe etmek üzere davalıya 23.5.2000 tarihli vekaletname verdiğini, ancak davalının bu hisse karşılığında menfaat elde ettiğini ve idareye terk etmesi gereken DOP değeri tutarında kendisine borçlu olduğunu beyanla fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 7.000,00 TL’ nin hissenin belediyeye devri tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Dava değerini verdiği ıslah dilekçesi ile 27.000,00 TL ye çıkarmıştır.
Davalı, bu hissenin davacı tarafından kendisine jest olarak verildiğinden bahisle davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 27.000,00 TL tazminatın ihtarnamede verilen sürenin dolduğu tarih olan 2.5.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, taşınmazındaki hissesinin DOP olarak değerlendirilmek üzere dava dışı belediyeye hibe edilmesi için davalıya vekalet verdiğini ancak davalının idareye terk etmesi gereken hisseden haksız kazanç elde ettiğini, elde ettiği menfaat oranında alacağının davalıdan tahsilini istemiş, davalı ise davacı ile aralarında eskiye dayanan iş ilişkisi olduğunu ve davacının bu hisseyi kendisine jest olarak verdiğini savunmuştur. Mahkemece hisse değeri ve alacağın miktarı hususunda iki ayrı bilirkişi raporu alındığı ve taleple bağlı olarak davanın 27.000,00 TL üzerinden kabul edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece öncelikle 201 tanzim edilen bu iki bilirkişi raporunda hesaplama ve sonuç yönünden farklılıklar olduğu göz önüne alınarak çelişkileri giderecek şekilde uzman bilirkişiden yeni bir rapor alınarak talep edilen hisse değerinin devir tarihindeki değeri belirlenip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2- Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 29.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.