Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/8470 E. 2014/12201 K. 17.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8470
KARAR NO : 2014/12201
KARAR TARİHİ : 17.04.2014

MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2010
NUMARASI : 2009/179-2010/853

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı A.. Y..’dan 13.4.2006 tarihinde işyeri vasıflı taşınmaz satın alarak adına tescil ettirdiğini, ancak Küçükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2006/878 E. numaralı dava dosyasında yapılan yargılama sonunda, el atmanın önlenmesine ve eski hale getirilmesine karar verildiğini, karar uyarınca işyeri olarak satın aldığı taşınmazın depo haline çevrildiğini, bundan dolayı oluşan zararının karşılanması gerektiğini ileri sürerek 35.000 TL.nun davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, 29.000 TL.nın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı A.. Y..’ın mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.
1-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK.nun 73. maddesine ” Kanununun gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez.” hükmü bulunmakta olup, tarafların savunma hakları Anayasanın 36. maddesinde de ayrıca hükme bağlanmış bulunmaktadır. Anılan Anayasal ve yasal mevzuat değerlendirildiğinde, mahkemece, hüküm tesis edilebilmesi için herşeyden önce tarafların usulüne uygun şekilde mahkemeye davet edilmelerinin, bu bağlamda davalıya savunma hakkını kullanması için fırsat tanınması gerektiğinin kabulü gerekir.
Eldeki davaya ait dosyanın incelenmesinde; davanın önce Tüketici Mahkemesine açıldığı ve dava dilekçesinin davacı tarafından gösterilen adrese tebliğe gönderildiği ve ancak tanınmadığından bahisle iade edildiği, Tüketici Mahkemesinin görevsizlik kararınında taraflara tebliğ
edilmeden ve karar kesinleşmeksizin şimdiki hükmü veren mahkemeye gönderildiği, eldeki davaya bakan mahkemece de dava dilekçesinin davacı tarafından bildirilen başka bir adrese davalıya tebliğ edilmesi içien gönderildiği, 24.4.2009 tarihinde komşusu S.. P..’ca işe gittiğinin belirtilerek ve ancak komşu imzası alınmadan Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, ne varki aynı adrese gönderilen bilirkişi raporunu içeren tebligatın ise muhatap tanınmadığından bahisle iade edildiği anlaşılmakta olup davalı A.. Y..’ın gerek Tüketici Mahkemesince verilen görevsizlik kararından önce ve gerekse eldeki davaya bakan mahkemece gönderilen dava dilekçesinin tebliğine ilişkin tarihten önce 1.2.2009 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen hususların birlikte değerlendirilmesinde, davalı A.. Y..’a yapıldığı ileri sürülen tebligatların Tebligat Kanununun 21. maddesine uygun olmadığı gibi, davalı A..l’ün de tebligatların yapıldığı kabul edilen tarihten önce vefat ettiği, bu itibarla mirasçılarına dava dilekçesinin tebliğinin sağlanarak taraf teşkilinin sağlanması gerekirken bu yasal zorunluluğa uyulmadığı, davalıların bu bağlamda Anayasanın 36 ve HUMK’nun 73. maddesine aykırı olarak savunma haklarının kısıtlandığının kabulü gerekir. Mahkemenin değinilen bu yönü gözeterek davalı mirasçılara dava dilekçesinin uslüne uygun tebliğini sağladıktan sonra yargılamaya devamla hasıl olacak sonuca uygun karar vermesi gerekirken, davalıların savunma hakkı kısıtlanarak yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalılar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.