Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/841 E. 2014/14408 K. 05.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/841
KARAR NO : 2014/14408
KARAR TARİHİ : 05.05.2014

MAHKEMESİ : Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/07/2013
NUMARASI : 2012/468-2013/407

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının avukatlığını üstlenerek boşanma davasından bağımsız olarak davalının eşi aleyhine alacak davası açtıklarını,davanın lehlerine sonuçlanmasından sonra kararın infazına ilişkin icra takibi yaptığını,ancak davalının haksız olarak kendisini azlettiğini ileri sürerek;alacak davasına konu kararda hükmedilen 7.460 TL karşı vekalet ve 7.460 TL akdi vekalet ücreti ile icra takip dosyasından dolayı takip miktarı olan 79.067,84 TL ye göre AAÜT göre nispi hesaplamaya göre 8.375 TL akdi ve 8.375 TL karşı vekalet ücreti olmak üzere toplam 31.670,95 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiz ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, katkı payı alacağına ilişkin davada vekalet ücreti olarak davacı ile sözlü olarak yaptıkları anlaşma ile davanın lehe sonuçlanması halinde hükmedilen vekalet ücreti dışında başkaca bir ücret verilmeyeceği kararlaştırıldığını, bu kapsamda davanın lehe sonuçlanması nedeniyle 7.460,95 TL davacı alacağını kabul ettiğini,icra takip dosyasına ilişkin olarak eski eşinin icra takibi yapılmaması yönündeki talebini kabul ederek davacıya iletmesine rağmen davacının sırf vekalet ücreti almak için talimata aykırı olarak icra takibi yaptığını, ardından kendisinden 30.000 TL alacak talep etmesi üzerine kötüniyetli olduğunu farkederek azlettiğini savunmuştur.
Mahkemece davacının azlinin haklı sebebe dayandığı gerekçesiyle davalının kabul ettiği miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının avukatlığını üstlenerek davalıya vekaleten alacak davası açtığını,davanın lehe sonuçlanması sonrasında mahkeme ilamının infazına yönelik icra takibi yaptığını,bu icra takibi aşamasında davalı tarafından yapılan haksız azil işlemi nedeniyle vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek bu vekalet ücretinin tahsili isteminde bulunmuştur. Davalı savunmasında,mahkeme ilamının icra takibine konulmamasına ilişkin davacıya verdiği talimata aykırı olarak,davacı tarafından icra takibi yapılması nedeniyle haklı olarak azlettiğini savunmuştur. Taraflar arasındaki ilişki vekalet sözleşmesine dayanmakta olup, vekalet sözleşmesinin en önemli unsurları arasında; vekilin talimata uygun hareket etme borcu, özen borcu ve hesap verme borcu gelmektedir. 6098 Sayılı Borçlar kanunun 505.maddesindeki ( Eski BK 389. ) düzenlemeye göre vekil,vekalet verenin açık talimatına uygun davranmakla yükümlü olup,bu kapsamda vekilin talimata aykırı davranması halinde vekalet veren, vekilini azletme hakkına sahiptir. Somut uyuşmazlık itibariyle azlin haklılığına ilişkin olarak davalının savunması doğrultusunda vekilin talimatına aykırı davrandığını ispat etmesi gerekir. Davalı, ihtarname göndermek suretiyle davacı avukata icra takibi yapmaması yönünde yazılı bir talimat ilettiğini iddia etmediği gibi bu yönde bir delilde göstermemiştir. Davalı vekalet veren davacıya bu talimatını sözlü olarak ilettiğini iddia etmiş olup,bu olgu maddi bir vakıaya ilişkin olmakla, maddi vakıaların tanıkla ispat edilebileceği bilinen bir gerçektir. Davalı bu hususun ispatına yönelik olarak tanık beyanına dayanmıştır. Mahkemece davalının gösterdiği tanıklar dinlenerek ve dosya kapsamındaki diğer deliller değerlendirilmek suretiyle azlin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı tespit edilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde soyut davalı savunmasına itibar edilmek suretiyle eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.