Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/8313 E. 2014/37882 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8313
KARAR NO : 2014/37882
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/09/2013
NUMARASI : 2011/370-2013/519

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 2005 yılından 2009 yılına kadar K. Factoring Hizmetleri Aş’de avukat olarak çalıştığını, işe başladıktan sonra bu şirketin ortaklarından olan davalının, T. B.’dan olan 128.192,45 TL alacağı için icra takibi başlatmasını, yapılacak tahsilattan emeğinin karşılığını ödeyeceğini söylemesi üzerine davalı alacağının tahsili için 27.11.2007’de icra takibi başlattığını, icra dosyasını takip etmek için masraf talep ettiğinde davalının dosyayı haricen tahsil ettiğini, tahsil harcını yatırmak istemediğini, dosyanın atiye bırakılmasını söylediğini, 03.04.2009’da çalıştığı şirketten ayrıldığını, masraf verilmediğinden ve icra dosyasında 6 ay işlem yapılmadığından dosyanın 05.12.2009’da takipsizlikten kapatıldığını, icra dosyası tahsil edilmiş olmasına rağmen kendisine icra vekalet ücreti ve %10 avukatlık ücreti verilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.500,00 TL icra vekalet ücreti ile 500,00 TL avukatlık ücret alacağının en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiş, davalı vekili duruşmadaki beyanında davayı kabul etmediklerini beyan etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne, 22.606,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı adına vekil sıfatıyla başlattığı icra takibinde davalının masraf vermemesi nedeniyle dosyanın takipsiz bırakıldığını, ancak davalının icra takibine konu alacağı haricen tahsil ettiğini ileri sürerek, icra vekalet ücreti ve avukatlık ücret alacağının tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davacının, 16.10.2007 tarihli vekaletnameye istinaden davalı adına 26.11.2007 tarihinde icra takibi başlattığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Esasen bu husus taraflar arasında da uyuşmazlık konusu değildir. Davacı, davalı tarafından icra dosyası için masraf verilmediğini belirterek, icra takip dosyasını gerektiği gibi takip edemediğini, davalının dosya alacağını haricen tahsil ettiğini söylemesi üzerine davalının talimatı doğrultusunda icra dosyasını takipsiz bıraktığını ileri sürmüş ise de davacı vekil bu iddialarını yasal delillerle kanıtlayamamıştır. HUMK’nun 288.(HMK 200) maddesine göre müddeabihin miktarına göre somut olayda tanık da dinlenemez. Hal böyle olunca mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 1.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.