Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/8214 E. 2014/40180 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8214
KARAR NO : 2014/40180
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/12/2013
NUMARASI : 2013/143-2013/758

Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı S. E.’nin sahibi ve mesul müdürü olduğunu, davalı kurumun, 2 adet sahte reçetede yer alan ilaçları fatura ettiğinden bahisle reçete toplam bedelinin 5 katı olan 48.378,65 TL cezai şart ve bir kez uyarı bildirimi yaptığını, usulüne uygun olarak düzenlenen reçeteyi medula sistemine girerek provizyon almak suretiyle ilaç vermekte ve bu reçeteleri fatura etmekte hukuka aykırı bir durum bulunmadığını ileri sürerek, uyarı ve cezai şart işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, cezai şart işleminin müfettiş raporu ve 2009 yılı protokolüne uygun olarak yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı kurum tarafından uygulanan uyarı ve cezai şart işleminin hukuka aykırı olduğundan bahisle iptalini istemiş, mahkemece bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davalı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde eczacı bilirkişinin kurumla arasında devam eden davalar olduğunu, tarafsız olmasının mümkün olmadığını, bu nedenle raporu kabul etmediklerini beyan etmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davalı kurum tarafından uygulanan uyarı ve cezai şart işleminin haklı olup olmadığı yönünde yeniden uzman bir bilirkişi heyetinden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle davalı vekilinin tarafsız olduğunu iddia ettiği bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.