Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/8113 E. 2014/14064 K. 30.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8113
KARAR NO : 2014/14064
KARAR TARİHİ : 30.04.2014

MAHKEMESİ : Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
TARİHİ : 22/01/2013
NUMARASI : 2012/189-2013/9

Taraflar arasındaki itirazıniptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, dava dışı R.. K.. ile arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, R.. D… ve davalının bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, kredi borçları ödenmeyince davalıya Sakarya 5. Noterliği’nden ihtarname gönderildiğini, ancak ödeme yapılmadığından Sakarya 4. İcra Müdürlüğü’nün 2009/7901 sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti
ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacının dava dilekçesinde belirttiği gibi kredinin genel kredi sözleşmesi olarak çekildiği ve hesap ekstrelerinde de, kredinin üretici/tarımsal kredi türü olduğu anlaşıldığından, dava dışı krediyi kullanan R..K.. yasanın 3.maddesinde belirtilen “ tüketici ” tanımına girmemektedir. Şu halde bu davaya bakmaya, genel mahkemeler görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde mahkemece ara kararıyla genel mahkeme sıfatıyla bakılarak esasa girilmesi gerekirken yargılamaya devam edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle, hükmün BOZULMASINA, 2.bentte belirtilen nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan 123.50 TL harcın istek halinde davacı ve davalıya iadesine, 30.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.