Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/7717 E. 2014/40156 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7717
KARAR NO : 2014/40156
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : Osmaniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/10/2013
NUMARASI : 2012/488-2013/499

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, dava konusu tapuda kayıtlı bağımsız bölümün satışına ilişkin davalılar ile 95.000 TL satış bedeli üzerinden sözleşme yaptıklarını, bu sözleşmeye göre davalılara toplam 62.000 TL ödeme yaptığı halde davalıların sözleşmede belirlenen 15.05.2011 tarihinde taşınmazı teslim etmedikleri gibi tapuda devir işlemini de gerçekleştirmediklerini ileri sürerek; davalılara ödediği 62.000 TL’nin her bir ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini, ayrıca sözleşmeye göre teslim edilmesi gereken tarihten itibaren geçen 19 aylık süreye ilişkin kira bedeli olarak sözleşmede kararlaştırılan 9.500 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar yapılan tebligata rağmen davaya katılmamış ve cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı tüketici ile satıcı davalı müteahhit şirket arasında 4077 sayılı kanunda belirtilen şekilde konut satış sözleşmesi bulunmaktadır.
4077 sayılı Yasanın 23.maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece ayrı bir tüketici mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi yok ise ara kararıyla davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.