Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/767 E. 2014/21359 K. 26.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/767
KARAR NO : 2014/21359
KARAR TARİHİ : 26.06.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 6. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 16/05/2013
NUMARASI : 2012/509-2013/570

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 18.02.2010 tarihinde davalı şirketten satın aldığı B.M.W marka 2009 model aracın 24.01.2012 tarihinde seyir halindeyken kendiliğinden sallantılı bir şekilde yavaşladığını ve yolda kaldığını, çekici ile servise götürüldüğünü, halen serviste bulunduğunu, yapılan tespitte aracın zincir gergi pistonunun yuvasından yağ kaçırdığının ve hasarın zincir gergi pistonunun ve diğer parçanın aşınması ve deforme edilmesinden kaynaklandığının anlaşıldığını, aracın gizli ayıplı olduğunu, davalıya gönderilen ihtardan sonuç alınamadığını ileri sürerek 65.300-TL satış bedelinin satış tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, araçta ayıp bulunmadığını, hasarın kullanımdan kaynaklandığını, yasada aranan şartların oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 61.523,13-TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, ayıplı aracın davalıya iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek satış bedelinin iadesi talebiyle eldeki davayı açmıştır. Dava konusu araçta üretim hatası bulunduğu ve aracın gizli ayıplı olduğu dosya içeriğiyle sabit olduğu gibi bu yön mahkemenin de kabulündedir. Kadıköy 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/16 D.İş dosyasında, tespit isteyen sürücünün aracın motor yağı basınç ikaz lambası yandığı anda, aracını sağa çekip hemen stop etmesi gerekirken seyrine devam ettiği, bu nedenle motorun hasarının artmasına neden olduğu belirtilmiştir. Davalı, araçtaki hasarın artmasında davacının da kusuru olduğunu savunmuştur. Ne var ki, mahkemece hüküm kurulurken, araçta motor yağı basınç ikaz lambası yanmasına rağmen davacının aracı kullanmaya devam etmesi nedeniyle araçta bir değer kaybı meydana gelip gelmediği araştırılmamış ve bu yönde bir tespit içermeyen bilirkişi raporu esas alınmıştır. Hal böyle olunca, motor yağı basınç ikaz lambası yanmasına rağmen davacının aracı kullanmaya devam etmesi nedeniyle araçta bir değer kaybı meydana gelip gelmediği konusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınması ve belirlenecek değer kaybının satış bedelinden mahsup edilerek bakiye yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına (BOZULMASINA), HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.